Yeni Makaleler

İşletme Yapıları ve Ölçek/Yaşam Evresi İlişkileri

Klasik  organizasyon teorisi düşünürleri, işletmenin amaçlarını verimli bir şekilde gerçekleştirebilmesi için, en iyi yönetim tarzını ve organizasyon yapısını bulmaya çalışmışlardır. Bu düşünce yapısının temeli,  üst 

Organizasyon ve İnsan; Kim, Kim’i Yönetiyor?..

İşletme yönetimi  ve organizasyon alanında  yapılmış akademik veya uygulama  temelli çalışmalarda, organizasyonların insanlar tarafından belirli bir amacı gerçekleştirmeye yönelik olarak kurulan bir sosyal sistem olduğu, 

Dar Koridorda Politik Liderlik

İşletme yönetimi alanında liderlik konularından bahis açıldığında genellikle iş organizasyonları olan işletmelerde faaliyette bulunan lider ve yöneticiler üzerine odaklanılır.

Ama liderlik  sadece ekonomik kurumlarda/işletmelerde rastlanan bir olgu değildir. İnsanoğlu’nun siyasi ve  sosyokültürel  tarihinde de, farklı alanlarda her türlü ölçekte tüm organizasyonlarda  liderlik  olgusu ve örneklerine  rastlayabilmekteyiz.

Bu yazımızda liderlik konusunu büyük ölçekli siyasal yapılandırmalarda görev alan politik liderler itibarı ile ele alacağız, ve son yıllarda oldukça sözü edilen bir kitaba atıfta bulunarak inceleyeceğiz.

Daron Acemoğluve James A. Robinson’unDar Koridor-The Narrow Corridor’ adlı eserinde, yazarlar toplumlarda insanların can, mal ve mülk kaybı korkusu olmadan istedikleri gibi özgürce ve refah içinde yaşamaları için güvenliklerini sağlayacak ortak bir güç’e(devlet-leviathan) gereksinim olduğunu ileri sürmekte ve, bu güç’ün de kendi sınırları ve yetkisini aşmaması, despot bir yönetim sergilememesi için, güçlü ve hareketli bir toplumsal yapıya sahip bulunulmasını belirtmektedirler.

Yazarların bu görüşleri Thomas Hobbes’un, ‘Leviathan veya Bir Din ve Dünya Devletinin İçeriği, Biçimi ve Kudreti’ eserindeki temel argüman olan ‘doğa durumu’ olarak tanımlanan bir ortamdan kaynaklanmaktadır.

Burada Hobbes’un sözkonusu eserindeki görüşleri günümüz koşulları itibarı ile ele alarak ‘Koronavirüs ve Siyasi Çatışmalar Ortamında; Hobbes, Leviathan, ve Doğa Durumu Üzerine’ adı ile  WEB sitemizde yayınladığımızı konuya meraklı olan meslektaşlarımız için açıklamak isteriz.

Hobbes; Doğa Durumu ve Leviathan: Kısa Bir Açıklama

Doğa durumu, insanların kendini koruma ve yaşamlarını sürdürme güdüsü ile hareket ettikleri bir ortamdır. Bu ortamda insanlar özgür olarak yaşamını sürdürür ve herkesin her şey üzerinde hakkı vardır. Doğal olarak böyle bir ortam, insanları güvenlikleri itibarı ile tedirgin eder ve onlara devamlı olarak çatışma ve savaşma korkusu yaşatır.

İnsanlar devamlı bir korkunun yer aldığı, tedirgin bulundukları ‘doğa durumunda’ yaşamayı arzu etmezler. Bu nedenle, sınırsız hak ve özgürlüklerinden gönüllü olarak vazgeçerek, yaşamlarını, mal ve mülklerini koruyacak bir ortak güç’ü (devlet-leviathan) toplumsal sözleşme ile yapılandırarak, sürdürülebilir bir şekilde güvenliklerini sağlamayı tercih ederler.

Acemoğlu ve Robinson’a göre, Hobbes’un sadece tek bir yüzünü işaret ettiği devlet-leviathan’ın aslında iki yüzü bulunmaktadır.

Olumlu yüzü ile şiddeti engelleyen, adil olarak yasaları uygulayan, kolaylıklar ve fırsatlar sunarak insanların beklentilerini karşılayan kamu hizmetlerini sağlayacak güçlü bir devlet, bir zaman sonra sınırlarını ve yetkilerini aşarak despot bir güce dönüşebilmekte ve korkutucu, olumsuz yüzünü de gösterebilmektedir.

Bu olasılığı önlemek için sadece denetim ve denge mekanizmaları kurmak yetmez. Çünkü yazılmış sözleşmelerle verilen garantiler, toplumsal bilinç, dikkat, entelektüel gelişim, hareket ve eylem kabiliyeti bulunmadığı sürece sadece birer kağıt parçası hükmündedir.

Ama, toplumsal yapının bilinçli, dikkatli, entelektüel birikimli, devinim içinde ve eylem yapabilecek kabiliyette olması halinde devletin despotik bir güce dönüşmesi önlenebilir.

Şiddet, çatışma ve kanunsuzluğun bulunmadığı bir düzeni daha rahatça sağlamak için emredici ve otoriter eğilimini arttırarak despotik bir yapıya yönelen devlet ile, aynı düzeni daha az baskı, otorite ile özgür bir ortamda sürdürmek isteyen yüksek eylem kabiliyetli toplum birbirlerini dengelemeye çalışarak bu olumsuz dönüşümü engelleyebilir.

Bu iki etkili güç çatışması devamlı devinim içinde birbirlerini dengeleyerek bir süreç olarak yol aldığında ortaya çıkan geleceğe uzanmış yol, yazarların nitelendirmesi ile bir ‘koridor’dur.

Koridorda, hem devletin oluşturmak istediği düzen, hem de toplumun arzuladığı özgür ortam dengelenmiştir. Böyle bir koridorda devinim halindeki devlet ve toplum, süreç aşamalarında birbirleri ile rekabet ederek, mücadele ederek, işbirliği yaparak özgürlüğü, akabinde de refahı yükseltir ve geliştirirler.

Ancak bu koridorda yol almak kolay değildir. Her iki tarafın, yani hem devletin devasabürokratik yapısı ve içerdiği dışlayıcı ekonomik kurumlar(müdahaleci, engelleyici, mülkiyet ve teşebbüs haklarını korumayan düzen); hem de farklılaşmış değer ve beklenti çeşitliliğine sahip toplumsal hareket ve içerdiği kapsayıcı ekonomik kurumlar(müdahaleci olmayan, engellemeyen, mülkiyet ve teşebbüs haklarını koruyan düzen) içinde yol alınan koridorda kendilerine daha fazla yer açmak isterler. Doğal olarak koridor, kendilerine daha geniş yer açmak isteyen etkileşim içindeki bu iki güç için her zaman dar gelir.

Dar Koridorda Politik Liderlik

Acemoğlu ve Robinson’un, devlet ve toplumlarda özgürlük ve refaha açılan dar koridor kavramını liderlik özellik, davranış ve tarzları bağlamında ele aldığımızda, bir politik liderin dar koridor içinde ve yanındaki konumlarda hangi özellik, davranış ve tarzlara-faaliyet ortamındaki durumsal/koşulbağımlı faktörler de gözönüne alınarak-sahip bulunması ve uygulaması gerektiği hususu önem kazanmaktadır.

Biz de aşağıdaki bölümde  bu hususları ele alarak açıklamaya çalışacağız.

Ancak, aşağıdaki paragraflarda irdelemeye çalıştığımız dar koridor içerisinde ve o’nun yanındaki konumlarda yer alan liderlik davranış tanımlamaları, ‘dar koridorda politik liderlik’ konusuna farkındalık yaratma maksadı ile tamamen birikmiş bilgi kapasitemizin hipotezleri temelinde oluşturulmuş olup, alanda gerçekleştirilmiş herhangi bir bilimsel temelli akademik araştırma veya çalışma bulgusuna dayanmadığını okuyucularımıza bildirmek isteriz.

Bu nedenle okuyucularımızın bu yazıyı bir fikir jimnastiği olarak kabul ederek okumalarını bilhassa rica ederiz.

Güçlü Devlet/Leviathanda Politik Liderler

Dar koridorun bir tarafındaki(dikey eksen tarafı) konumlandırmada yer alan despotik(çok güçlü) devlet-leviathanda görevlendirilmiş liderin temel amacı, devletin mevcut yapı, sistem ve konumunu devam ettirmesi, hatta genişleterek daha da güçlendirmesidir.

Bu konumda ve amaca yönelik politik liderler genellikle görev odaklı, kural, prosedür ve yasalara önem veren, esnekliği düşük, otokratik eğilimlidir. Liderler toplumda kendisi dahil tüm paydaşların mevcut sistem, kural ve prosedürlere uyarak yaşam tarzlarını belirlemelerini bekler ve bu yönde uygulamaları benimser.

Güçlü devlet-leviathanın mükemmellikle sürdürülmesine yönelik sert ve agresif olabilen bu politik liderlik tarzında, kurulu sistemik yapı son derecede önemlidir. Paydaşlar güçlü sistemik yapının sürdürülmesine yönelik ödevli  ve sorumlu bireyler olarak düşünülmektedir. Bu bağlamda politik liderlerin insan ilişki odaklı davranışları yüksek değildir.

Doğal olarak bu tür liderlik, güçlü yapı amacına uygun olumlu görüntüler ve davranışlar sergilemesine rağmen, zaman içinde, toplumsal denetim ve katılım eksikliği nedeni ile verilen görünümün aksi yönünde moral ve ahlak dışı gizli niyetlerini/gündemlerini gerçekleştirmek arzusuna da sahip olabilmektedirler.

Güç kaynaklarını ve yetkilerini toplumsal yarar sağlayacak ortak amaç ve hedefler yanında, kişisel çıkarları doğrultusunda kullanan özkorunmacı, olumsuz, etik dışı, yıkıcı, hatta zehirleyici (toksik) kötü liderlik eğilimlerine rastlanmaktadır. Bu konumda görev yapan liderlerin geleneksel sistemik yapı ve kurallar içinde dönüştürücü liderlik özelliklerine sahip olmadığı, daha çok işlemci liderlik tutum ve davranışları ile güçlü devlet sistemik yapı statükosunu sürdürebilecek/ geliştirebilecek davranışlarda bulunduğu ileri sürülebilir.

Güçlü Devinim İçinde Eylem Kabiliyeti Yüksek Toplumsal Yapıda Politik Liderler

Koridorun diğer tarafında(yatay eksen tarafı) konumlandırılmış, olmayan(sıfır) devlet- leviathan özellikli güçlü ve devinim içinde hareket kabiliyeti yüksek toplumsal yapıda görevlendirilmiş politik liderlerin en büyük sorunu, toplumsal düzeni, istikrarı sağlayacak güçlü kural, prosedür ve yasaların oluşturduğu sistemik bir devlet yapısının bulunmaması veya yeterince güçlü olmamasıdır.

Bölünmüş, parçalanmış ve farklı beklentilere sahip paydaş katmanlarından oluşan toplumsal yapı, her ne kadar demokratik ve katılımcı eğilimli olsa da, yine de güçlü mekanizmalara(kural, prosedür, yasa) sahip olmadığından, politik liderlik de esnek, konformist, uzlaştırıcı özellik ve davranışlara sahiptir.

Liderlerin yaptırım gücü çok yüksek değildir. Karar ve davranışların genellikle basit kural ve prosedürlerden temel alması, katılımcı, açık, seçik ve şeffaf olması ise, güç kaynaklarının ve yetkilerin liderlikçe olumsuz ve etik dışı kullanımını zorlaştırmaktadır. Bu konumdaki liderlerin de işlemci liderlik tutum ve davranışları ile varolan devlet sistemik yapı statükosunu sürdürebilecek/ geliştirebilecek davranışlarda bulunduğu ileri sürülebilir.

Her iki konumda görevlendirilmiş politik liderlik için özellik, davranış ve tarzlarının içinde bulunulan durum ve koşullar ışığı altında yararlı olabildiğini söylemek mümkündür.

Ancak Acemoğlu ve Robinson’un toplumların refah ve özgürlük yolu olarak tanımladıkları dar koridor içinde, karşılıklı etkileşim, rekabet ve işbirliği aşamaları ile süreç içinde yol alanprangalanmış devlet-leviathanda görev yapacak liderlerin daha farklı özellik ve davranışlara sahip bulunmasının gerekli olacağı şüphesizdir.

Dar Koridorda Politik liderler

Öncelikle, dar koridorun her iki tarafında konumlanmış devlet-leviathanların, dar koridora giriş yapmalarının, her ne kadar paydaşların özellikleri, yerleşik norm ve değerlere bağlı olsa da, dönüştürücü özellik ve davranışlara sahip liderlerin yetkilendirilmiş olması durumunda, çok daha kolay olabileceğini belirtmek isteriz.

Dar koridora girmiş ve yola çıkmış devlet-leviathanlar, yazarların sıfatlandırması ile prangalanmış (sınırlandırılmış, dengelenmiş) devlet-leviathanlardır. Bu tür düzene sahip bir yapıda devlet ile toplum arasında sürekli ve her gün yenilenen bir etkileşim bulunmaktadır. Amaç her iki tarafın da dar koridorda kendilerine daha fazla yer açarak güçlenmeleridir. Etkileşim bazen aşırı rekabet, mücadele, hatta çatışmaya; bazen de işbirliğine dönüşür.

Dar koridorda liderlik zor bir liderliktir. Çünkü koridordaki etkileşim sonucu ortaya çıkan etmenlerin hiçbiri planlanıp düzenlemenin bir sonucu değildir. Ayrıca liderler çeşitli toplumsal baskı gruplarının dengelenmiş etkileri ve zorlayıcı eylemleri ile karşı karşıya kalabilmektedirler.

Dolayısı ile özellik ve davranışlar itibarı ile dar koridorda, soğukkanlı, sabırlı, esnek, empati geliştirebilen, dengeleri gözeten, gelişime yönelik, kararları ve direktifleri verebilen, kaynakların dağıtılmasında yüksek düzeyde hizmetkar ve etik liderlik tutum ve davranışları sergileyebilen politik liderlerin görevlerini daha kolaylıkla yürütebileceğini söylemek mümkündür.

Bir başka deyişle dar koridor liderliği, sadece yetkilendirilmiş olduğu devletin güçlü düzeninin değil, devletin temeli olan toplumun(milletin) özgürlük ve refah beklentilerini de karşılayan, koridor sınırları dışına taşmadan dengeleri gözeterek yola devam eden temsilcisidir.

Politik liderlik alanında ‘dar koridor’ kavramı henüz yerleşmemiştir. Bugün itibarı ile sözkonusu kavramla ilişkili olarak yapılmış bir akademik çalışmaya da rastlanmamıştır. Acemoğlu ve Robinson modeli devlet-leviathan ve toplumsal yapı kavramına odaklanarak, birikmiş bilgi kapasitemizin hipotezleri doğrultusunda yaptığımız yukarıdaki liderlik davranışları tanımlamasının, sadece ‘dar koridorda liderlik’ konusuna farkındalık yaratmak maksadını taşıdığını, herhangi bir bilimsel temelli araştırma ve çalışma bulgusuna dayanmadığını tekrarlamak isteriz.

Fikir yaratıcılarının toplumlarda refah ve özgürlüğü gerçekleştirecek bir alan olarak tanımladıkları bu dar koridorda faaliyet gösterecek politik liderliğe, sadece yeni liderlik yaklaşımlarının felsefi boyutları ile değil; faaliyette bulunulan ortamın durumsal/koşulbağımlı faktörleri de dikkate alınarak, davranışlar ve tarz’lar temelinde yapılacak ampirik araştırma ve çalışmalarla yaklaşılmasının, politik liderlik alanına yeni bir açılım getirebileceğine inanıyoruz.


 Kaynak: Dar Koridor; D.Acemoğlu ve J.A.Robinson; Doğan Egmont Yayıncılık ve Yapımcılık;2020.


Bu içeriği paylaşmak istermisiniz?

Facebook
Twitter
LinkedIn

Bu içeriği yorum yazmak istermisiniz?