Düşünce okulu(school of thought) aynı ilke, inanç, disiplin, eğilim, kültür veya davranış biçimleri temelinde oluşturulan, benzer entelektüel bakış açılarına sahip birey ve kurumlardan oluşan grupların benimsediği norm, standart ve düşüncelerin temsil edildiği ortam olarak tanımlanabilir.
Stratejik yönetim alanında da farklı görüşlerin belirtildiği düşünce okulları bulunmaktadır.
1960 lardan itibaren Stratejik Yönetim çalışmalarında ele alınan ve açıklanan bakış açılarından benzer olanlar, alan uzmanlarınca çeşitli kriterler temelinde, farklı yönlerine vurgu yapılarak, değişik isimlerle sınıflamalara tabi tutulmuşlardır.
Alanda önde gelen çalışmalarından biri de, Henry Mintzberg’in (1939) Stratejik Yönetim Düşünce Okulları sınıflamasıdır.
Mintzberg sınıflamasında yer bulan ilkdönem okullar, alan çalışmalarında halen geçerliliğini devam ettiren, rasyonel yöntemlerle stratejilerin belirlenmesine yönelik somut modeller geliştiren Önerici/Kural Koyucu(prescriptive) okullardır. Bu okullar Tasarım, Planlama ve Konumlandırma okullarıdır.
Sınıflamada adı geçen okullardan diğer altı adeti Tanımlayıcı(descriptive) nitelikli olup uygun strateji seçimi için somut önerilerde bulunmamaktadır. Bu okullar; Girişimcilik Okulu, Bilişsel Okul, Öğrenme Okulu, Güç Okulu, Kültür Okulu ve Çevre Okuludur.
Son düşünce okulu olan Biçimleşme okulu ise, diğer düşünce okullarının görüşlerini içselleştirerek bütünleştirici bir bakışla ele alan bir okuldur. Bu bağlamda Biçimleşme okulunun bütünleştirici okullar kategorisindeki tek okul olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Bu yazımızda Mintzberg sınıflamasında adı geçen ilk dönem Önerici/Kural koyucu Okullar ele alınarak incelenecektir.
İlerideki yazılardan birinde aynı sınıflamada adı geçen Tanımlayıcı diğer altı okul(Girişimcilik, Bilişsel, Öğrenme, Güç, Kültür, ve Çevre Okulu), ile Bütünleştirici bir okul (Biçimleşme okulu) hakkında kapsamlı olarak açıklamalarda bulunacağımızı şimdiden belirtmek isterim.
Kural Koyucu Okullar
Genel olarak kural koyucu her üç okulun da öngördüğü yaklaşımın temeli işletmelerin içinde faaliyette bulunduğu çevrenin göreli olarak durgun ve değişmez bir yapıda bulunduğu, ve bu nedenle de gerek analiz yöntemlerinde gerekse de yararlanılabilecek yöntemlerde doğrusal yönelimli öngörüler ve somut öneriler yapılabileceği hususudur.
Modernist temelli sistem yaklaşımı bakış açısı ile bir sosyal sistem olan işletme, sınırlarının dışında bulunan bir çevrede(dış çevre) faaliyet göstermekte, ayrıca kendi içinde yer alan bir çevreye(iç çevre) sahip bulunmaktadır. Dış çevre, işletmelerin faaliyette bulunduğu ve kendisini bu aynı çevre içinde bulunan diğer unsurlardan koyduğu sınırlar ile ayırdığı çevredir.
Alanda genel bir önkabul ile dış çevre, İşletmenin faaliyette bulunduğu ve içinde yer alan tüm unsurlarından direkt olarak etkilendiği yakın/sektörel çevre, ve sektörel çevrenin de içinde yer aldığı ve içindeki unsurlardan işletmenin dolaylı olarak etkilendiği uzak/genel çevreden oluşmaktadır.
Strateji alanında öncü çalışmalar gerçekleştirmiş I.Ansoff, işletmelerin dış çevresini, Tekrarlayan, Az değişken, Orta değişken, Yüksek ve sürekli değişken, Karmaşık çevreler olarak beş düzeyde tanımlamıştır.
Yine alanda önde gelen düşünürlerden biri olan R. B.Duncan’ın yaptığı çalışmalarda dış çevre, Basit-Karmaşık ve Durgun-Değişken boyutları ile ele alınmış ve bu boyutların farklı kombinasyonlarla oluşturduğu belirsizlik düzeyleri ile tanımlanmıştır.
F.Emery ve E.Trist, işletmenin faaliyette bulunduğu çevreyi Durgun-Rastgele Çevre, Durgun-Kümelenmiş Çevre, Reaktif Çevre, ve Çalkantılı Çevre olarak tanımlamaktadır.
Courtney, Kirkland ve Viguerie, dış çevreyi düşük ve yüksek düzeyde belirsizlik arasında, Açık ve Görülebilen Gelecek , Alternatif Gelecekler, Gelecekler Dizisi, Gerçek Belirsizlik olarak tanımlamaktadır.
Yukarıdaki tüm sınıflama gruplarında değişik Isimlerle adlandırılan ve farklı boyutları ile ölçülerek tanımlanan dış çevrede, değişkenlik, tehdit düzeyi, heterojenlik derecesi, ilişki düzeyi, ve bağımsızlık düzeyi yükseldikçe karmaşıklık ve belirsizlik düzeyleri de artmaktadır.
Aşağıda kapsamlı açıklamalar yapılan her üç kural koyucu stratejik düşünce okulu da, karmaşıklık ve belirsizlik düzeyi düşük, durgun ve dengeli çevrelerde, lineer(doğrusal) ve statik analiz yöntemlerle saptanılan yönü ve eğilimi belli, stratejik açılımlar yapan ve uygulayan çalışmaları içeren okullardır.
Tasarım Okulu(Design School)
Tasarım okulu, stratejileri formel bir sürece gerek duymadan gerçekleştirilen, bilinçli zihinsel faaliyetlerle oluşturulabilecek kavramsal bir tasarım olarak ele alır.
Okul, işletmelerin faaliyette bulunduğu alanlarda gelişmeleri tahmin ederek fırsat ve tehditleri görebileceklerini; bunları işletme kaynakları ile birlikte ele alıp analiz ederek uygun stratejiler geliştirilmesinin mümkün olacağı temel varsayımından hareket eder. Bu bağlamda yapılması gereken iş bilinçli bir düşünce sistemi ile işletmenin iç kaynaklarını nisbeten durağan ve tahmin edilebilir olarak tanımlanan çevresel faktörler ışığı altında analiz ederek özgün stratejileri tasarlamaktır.
Tasarım okulu esasları ile ilgili ilk açıklamalara P. Selznick’in 1957 yılında ‘Leadership in Administration’ eserinde rastlamaktayız. Daha sonra E.W.Reilly ve A.Chandler tarafından da görüşlerin ileri sürüldüğü bu çalışmaların formel bir planlama sistematiği içinde yapılması sözkonusu değildir ve gerekmemektedir. Durgun, dengeli olarak kabul edilen çevresel gelişmelerin zihinsel bir işlemle doğrusal(lineer) olarak tahmin edilmesi ve işletme faaliyetlerini/stratejilerini bu gelişmelere uygun olarak tasarlamak yeterlidir. En iyi ve özgün stratejiler böyle bir tasarım sonucunda ortaya çıkacaktır. Bu çalışmaların yetkili ve sorumlu başkişisi de stratejik yönetim bilinçine sahip tepe yöneticisi/yönetimi olmalıdır.
Tasarım Okulu, dikkat edileceği üzere, tahminlerde yöntem olarak, işletmenin güçlü veya zayıf tüm kaynaklarının çevresel fırsat ve tehditleri temelinde formel(biçimsel) planlama yöntemi uygulanmadan analiz edildiği GZFT(SWOT) benzeri çalışmalardan yararlanılmasını ve açık bir şekilde oluşturulacak misyon, amaç ve stratejilerin uygulamaya konulmasını önermektedir.
Geleceğin genellikle geçmişin doğrusal yönlü bir uzantısı olabileceği, nispeten durgun ve dengeli bir çevre öngörüsü ile, bilinçli zihinsel bir faaliyetle gerçekleştirilecek strateji çalışmalarına ağırlık veren okulun temel görüşleri bugün de kabul edilmekte ve çalışmalarda dikkate alınmaktadır.
Ancak çevrenin çok durağan ve basit olarak öngörüldüğü ve ortaya çıkacak strateji tasarımlarının da bu nedenle statik ve lineer(doğrusal) bir şekilde ele alınarak yapılması eleştirilmektedir. Lineer ve statik yöntemle belirlenen stratejilerin günümüzde sürekli olarak değişen çevre koşullarında esnek olamayacağı ve bu çalışmalar sonucunda oluşturulan sert(rigid) stratejik tasarımların da kolay değiştirilemeyeceği ve yararlı olamayacağı nedeni ile, tasarım okulunun ileri sürdüğü görüşler alanda tartışma konusu olmaktadır.
Planlama Okulu(Planning School)
Planlama okulu uygun stratejik açılımların formel bir sürecin(planlama süreci) sonunda ortaya çıkabileceğini ileri sürmektedir.
Bu okul stratejik yönetim çalışmalarında Tasarım Okulunun temel varsayım, görüş, model ve yöntemlerinden yararlanarak, uzun dönemli formel bir planlama süreci ile biçimsel hedeflerin ortaya çıkarılmasını önermektedir. Ancak burada sözkonusu olan işletme kaynaklarının ve stratejilerinin belirlenmesinde yararlanılacak zihinsel faaliyetlerle oluşturulacak analizlerden ziyade, varılmak istenen hedefleri ve uygun analiz yöntemlerini de içeren formel bir planlama sürecinin uygulanmasıdır.
Bu çalışmalarda da, Tasarım okulunda olduğu gibi, işletme tepe yöneticisinin/yönetiminin yetki ve sorumluluğu sözkonusudur. Ama uzun dönemli formel planlama çalışmaları gerektiren sürecin uzman bir planlama ekibi ile birlikte yapılması okul taraftarlarınca uygun görülmektedir.
Bu okulun esasları ile öncü çalışmalar başlatan, yukarıdaki paragraflarda adı geçen, I.Ansoff ve aynı görüş sahibi alan uzmanları, işletmelerin gelecekte karşılaşabileceği hususları analitik tahmin yöntemleri ile öğrenmeye, uzun dönemli biçimsel/formel planlarla da uygulanabilecek farklı ve çeşitli stratejik davranışlar geliştirmeyi öneriyorlardı.
Görüleceği gibi Planlama Okulu uzman stratejistler aracılığı ile daha kapsamlı, uzun dönemli, belirgin bir misyona yönelik analiz, hedef ve stratejiler gibi aşamalarla gerçekleştirilen formel bir planlama çalışmasını işaret etmektedir.
Strateji çalışmalarında faaliyet alanı, büyüme yönü, rekabet üstünlüğü konularında belirgin hedeflere, kaynak ve bütçe yönetimi gibi kapsamlı unsurlara da yer veren Planlama Okulu, günümüzde önemini ve geçerliliğini sürdürmektedir. Ancak Tasarım okuluna göre daha kapsamlı, uzun dönemli, ve belirgin hedeflere yönelik formel planlama çalışmalarını içerse de, basit ve durağan olarak tanımladığı çevre unsurlarını doğrusal/lineer ve statik yöntemlerle analiz ederek gerçekleştirmesi aynen Tasarım Okulu gibi eleştiri konusu olmaktadır.
Konumlandırma Okulu(Positioning School)
Konumlandırma okulu kavramsal ve süreç yönetimi ötesinde faaliyet alanı(sektör/pazar) koşullarının ve stratejilerin, içerdikleri özelliklerle tanımlanabileceğini ve uygun olanının seçilerek konumlandırma ve uygulamalarla işletmeye rekabet üstünlüğü kazandırılabileceğini ileri sürer.
Bu okul da Tasarım ve Planlama Okullarının temel varsayımlarını, bakış açılarını, yöntemlerini büyük ölçüde kabul eder. Çalışmalarda zihinsel tahmin işlemleri ve formel planlama süreçlerinin önemi yadsınmamaktadır. Ancak bu süreçlere ilave olarak, Konumlandırma Okulu, faaliyette bulunulan pazarın/sektörün yapısının, büyüme hızının, rekabet koşullarının, ve uygun rekabet stratejilerinin somut bir şekilde tanımlanmasını; ve işletmenin bu koşullar ve olgular temelinde kendisini uygun olan bir şekilde konumlandırarak, rekabet üstünlüğü sağlamasını önermektedir.
Konumlandırma Okulu taraftarlarına göre doğal olarak işletmenin stratejik sorumlusu tepe yöneticisi/yönetimidir. Ama çalışmalar ve analiz sürecinde hizmetlerinden yararlanılan planlama ekibi yanında, ayrıca pazar/sektör analistleri gibi alan ve yöntem uzmanlarının da önemli rol ve katkıları vardır. Bu uzmanların katkıları ve rasyonel analizleri ile tanımladıkları/konumlandırdıkları uygun rekabet koşullarına sahip pazar/sektörlerde faaliyet gösteren işletmeler, sektör özellikleri ve işletme yeteneklerine uygun olan somut olarak tanımlanmış jenerik stratejileri gerçekleştirerek rekabet üstünlüğü sağlayabilecektir.
Konumlandırma okulunun çalışmalarında pazar/sektör analizi, pazarın sınırları, rekabet yapısı ve yaşam evreleri dikkate alınır. Ayrıca pazarda rekabeti etkileyen güçler vasıtası ile rekabet koşulları belirlenir.
Okula göre pazar özelliklerine uygun somut rekabetçi stratejiler, diğer okulların öngördüğü zihinsel tahminlerin oluşturabildiği çok sayıda ve çeşitli olmayıp, koşul ve konumlara göre belirlenmiş temel/jenerik stratejilerden ibarettir. Örneğin, konumlandırma okulu esasları ile çalışmalar yapan öncü stratejist M.Porter’ın belirlediği üç jenerik rekabet stratejisi, Maliyet liderliği, Farklılaştırma, ve Odaklanmış stratejilerdir.
Konumlandırma okuluna göre bir işletme uygun rekabet koşullarındaki pazarlarda saptanmış bu üç jenerik stratejiyi uygulayarak rekabet üstünlüğü kazanabilir. Okulun yararlandığı analiz yöntemleri arasında; sektör/pazarda rekabeti etkileyen 5 Güç Analizi, sektör/pazarın gelişme durumuna göre kurumsal stratejiler öneren BDG(Boston Danışma Grubu) İşbirimleri Portföy analiz yöntemi, işletme varlık ve yetenekleri itibarı ile faaliyetleri değerlendiren Değer Zinciri analizleri gibi önde gelen teknikler yer almaktadır.
Konumlandırma okulunun da, diğer öncü ve kural koyucu okullar gibi düşük çevresel belirsizlik varsayımları, lineer ve statik analiz yöntemlerle saptadığı yönü ve eğilimi belli somut stratejilerle stratejik açılımları eleştirilmektedir.
Yukardaki açıkladığımız öncü, rasyonalist, önerici/kural koyucu nitelikli üç okul(Tasarım, Planlama ve Konumlandırma Okulları) haklarındaki tüm eleştirilere rağmen günümüz stratejik yönetim çalışmalarında süreç, yöntem ve analiz tekniklerindeki geliştirmelerle etkilerini ve önemlerini sürdürmektedir.
Ancak küresel, ulusal ve yerel ölçekte yaşamımızda değişim ve belirsizliklerin çok daha artacağı bir döneme girmiş bulunuyoruz. İşletmelerin dış çevresi lineer/doğrusal değişimlerden ziyade, bu konuda çalışmalar gerçekleştirmiş yukarıda adı geçen çeşitli düşünürlerin, Karmaşık, Çalkantılı, Gerçek Belirsizlik olarak tanımladıkları yüksek belirsizliklere doğru hızla gelişen eğilimler göstermektedir. Bu değişim ve belirsizliklere ayak uydurabilmek için işletmelerin kendilerini ve çevrelerini çok daha hızlı bir şekilde tanımlamaları, ve gelişen durum ve koşullara uygun esnek strateji ve yapılar geliştirmelerinin gerekeceği şüphesizdir.
Bu bağlamda, Mintzberg stratejik düşünce okulları sınıflamasında, ‘…Gelecek, bugünün doğrusal bir uzantısı olarak değişmeyecektir…’ varsayımı ile stratejik somut öneriler yapmayan, kurallar koymayan, ama sürekli olarak çevresel analizler, bilgilenme, esneklik, güç ve bilişsel yetkinlik kazanımı, ve benzeri konulara odaklı açıklamalar içeren Tanımlayıcı okullar da yer almaktadır. Gelecekteki yazılarımızdan birinde sınıflamada adı geçen tanımlayıcı özellikli diğer altı düşünce okulu(Girişimcilik, Bilişsel, Öğrenme, Güç, Kültür, ve Çevre Okulu), ile bütünleştirici özellikli Biçimleşme okulu hakkında kapsamlı olarak açıklamalarda bulunacağımızı tekrar belirterek konuya şimdilik son veriyoruz.