İşletme ve Yönetim üzerine kuramsal ve uygulamaya dönük açıklama ve yorumların kişisel bakış açısı ile zaman zaman yapılacağını belirttiğimiz bu sitede, bugüne kadar uygulamaya dönük açıklamalara pek yer vermediğimi fark ettim.
Bugün daha çok iş yaşamında kurumlar nezdinde çalışmalar gerçekleştiren meslektaşlarımın ilgisini çekeceğini düşündüğüm bir konuya odaklanarak açıklamalar yapmayı düşünüyorum; ‘Faaliyette bulunulan pazarın rekabet yapısının belirlenmesi ve bu konuda yararlı bir yöntem olan Herfindahl Endeksi’.
Yazı, yukarıda belirttiğim gibi, meslek profesyonellerine yönelik pratik yöntemlerle ilişkili bir içeriğe sahip olduğundan bazı okuyucularımızın çok ilgisini çekmeyebilir.
Bundan böyle işletme ve yönetim alanında uygulamaya dönük pratik yöntemleri içeren konuları zaman zaman ele alıp incelemeye çalışacağım. Uygulamaya yönelik işletme konularına meraklı, sahada çalışan meslektaşlarım, yan tarafta yeralan ‘İşletme ve Yönetim Uygulamalar Pratik Yöntemler’ anagörseli altında sunulacak gelecekteki çeşitli içerikleri umarım ilginç bulurlar.
Sektör/İş Çevresi Analizi; Kısa Açıklama
İşletmelerin yaşamlarını devam ettirebilmeleri, daha mükemmel konumlara ulaşabilmeleri, ve gelecekte nakit akışı yaratılabilmeleri için üst yönetimleri tarafından kurumsal strateji çalışmaları yapılması gerekmektedir.
Ancak uzun dönemde geleceklerini şekillendirecek bu çalışmalar yanında, kar amaçlı ve rekabet ortamında faaliyette bulunan işletmeler, ayrıca halihazır sektör/pazarlarında da rakipleri ile rekabet etmek, onlara karşı rekabet üstünlüğü sağlamak durumundadır.
İşletmelerin girdilerini temin ettiği, üretim faaliyetinde bulunarak ürettiği mal ve hizmetleri müşterilerine sattığı, ve bu arada benzer mal üreten çeşitli rakipleri ile mücadele ettiği çevre, işletmenin sektör/iş çevresi olarak adlandırılır. Bu çevre, işletmelerin içinde faaliyette bulunduğu ve iş yaptığı yakın dış çevresidir, ve aynen uzak genel çevresi gibi işletme için fırsat ve tehditler yaratır.
Sektör/iş çevresini incelerken ilk yapılacak iş öncelikle işletmenin pazarının/anapazarının tanımlanmasıdır. Daha sonra da iş çevresinde, işletmenin rekabet durumunu etkileyen faktörlerin (Porter; Rekabeti Etkileyen Beş Güç) ışığı altında iş çevresinin genel bir analizi yapılır; en son olarak da işletmenin esas rakip veya rakiplerine odaklaşan ‘rakip firma analizleri’ gerçekleştirilir.
Anapazarın tanımlamasını doğru olarak yapamayan işletmelerde, ardından gelen diğer stratejik çalışmaların da etkili sonuçlar vermedikleri, beklentileri karşılamaktan uzak kaldıklarına sık sık rastlanmaktadır.
Pazarın Tanımlanması
Sektör/iş çevresinde birkaç pazar vardır. Tedarik edilen her malın pazarı genellikle farklı pazarlardır. işletmenin esas pazarı olarak kabul edilen anapazarı, ürettiği mal ve hizmetleri sattığı ve gelir elde ettiği pazardır. Bu nedenle stratejik analizlerde pazar analizleri sadece ürünlerin arz edildiği ‘anapazar’ (bundan böyle kısaca ‘pazar’ olarak adlandırılacaktır) ile ilgili olarak yapılır.
Faaliyette bulunularak ürün satışının yapıldığı pazarın tanımlamasında öncelikle; Ürün yapısı özelliği ve coğrafi bölge olarak sınırlarının; Gelişme/büyüme hızı veya pazar yaşam evresinin; Pazarın rekabet koşulları açısından yapısının belirlenmesi gerekmektedir.
Pazarın ürün yapı özelliği ve sınırları itibarı ile tanımlamasında ilk ölçü pazarın ‘ürün yapısının özelliği’ dir. Yani pazar işletmenin ürün yapısı itibarı ile tanımlanır. İşletmenin ürün yapısı misyon açıklamalarında tanımlanan ürün veya ürünlerdir. İkinci ölçü ‘coğrafiveyabölgesel konu’ itibarı ile işletmenin faaliyette bulunduğu veya pazarlama hedefi olarak seçtiği bölge veya pazarın sınırlarının belirlenmesidir.
Her pazar ayrıca kendine özgün bir yaşam evresi modeline sahiptir. Bir pazar adını aldığı ürün ile birlikte doğar(pazar oluşur), yaşamını sürdürür(üretim, alım ve satım faaliyetleri gerçekleşir) ve bir süre sonra faaliyetlerini durdurur(pazar kapanır). Pazarın gelişme hızı veya yaşam evresi itibarı ile tanımlanmasında ürünün başlangıcından, pazardan çekilmesine kadar geçen süre içinde satışların, kârlılığın, maliyetlerin incelenmesi yolu ile işletmelerin stratejik davranışları ile ilgili kararların belirlenmesine çalışılır.
Pazarın tanımlanmasında üçüncü önemli bir adım da faaliyette bulunulan pazarın rekabet koşulları itibarı ile yapısının belirlenmesidir.
Bu yazımızda sadece pazarının rekabet koşulları açısından yapısının belirlenmesi konusu ele alınacak ve açıklamalar yapılacaktır.
Pazarın Rekabet Koşulları İtibarı İle Yapısının Belirlenmesi
Ekonomilerde rekabet koşulları açısından dört tür pazar bulunmaktadır.
Faaliyet ortamında rekabetin bulunmadığı pazar tipi monopol pazardır. Bu pazar bazı hallerde devlet ve resmi kurumlarca düzenlenir ve sadece bir işletmenin faaliyetine izin verilir. Bazı hallerde ise devletin veya resmi makamların bir düzenlemesi sözkonusu değildir ama pazarda yine tek bir işletme faaliyet göstermektedir.
Resmi makamlarca düzenlenmiş monopol pazarında, yukarıda belirtildiği gibi, sadece tek bir işletme faaliyette bulunur ve davranış, faaliyet, ve fiyatlandırmalarında özgürce davranabilir. Düzenlenmemiş monopol pazarında da tek işletmenin faaliyeti sözkonusudur ve o da özgür davranış ve fiyatlandırmalar yapabilir; ama monopol yapı resmi makamların izni ile oluşmadığından her zaman sektör dışından pazara yeni işletme girişleri olabilir. Başka bir deyişle düzenlenmemiş monopol pazarlardaki işletmelerin özgürce davranışlarını etkileyebilecek tek faktör, olası rakiplerin pazara girebilmesi hususudur ve bu durumda pazara giriş zorluk derecesine bağlıdır.
Faaliyet ortamında yer alan işletme sayısı yoğunluğuna göre diğer pazarlar tam rekabet pazarları, oligopol pazarları ve monopollu rekabet pazarlarıdır.
Tam rekabet pazarlarında çok sayıda işletme faaliyette bulunur. Her arzu eden bu pazara girebilir. Hiçbir işletme piyasayı kendi beklentilerine göre oluşturamaz, denetleyemez, karar ve davranışlarını özgürce sergileyemez, fiyatlandırmalarını kendi isteğine göre belirleyemez. Bu pazarda işletmeler tam rekabet içindedir ve rekabet koşulları tüm firmaların davranışlarını etkiler.
Oligopol pazarında iki(duopol) veya birkaç işletme faaliyette bulunur. Devlet veya resmi makamlarca düzenlenmiş oligopol pazarlara girmek çok zor koşulların yerine getirilmesine bağlıdır. Düzenlenmemiş oligopol pazarlara girmek serbesttir, ancak bu tip pazarlara giriş zorluk dereceleri de oldukça yüksektir. Her iki tür oligopol pazarında bulunan işletmeler fiyatlar üzerinde tam kontrole sahip değildir ve genellikle birbirleri ile büyük bir rekabet içindedir. Ama yine de anlaşma içinde veya karşılıklı reaksiyonlarla az sayıdaki firma faaliyette bulundukları pazarı ve davranışları birlikte şekillendirebilir.
Monopollu rekabet pazarında çok sayıda benzer işletme faaliyette bulunur, ama işletmelerden bazıları kendilerini ve/veya ürünlerini farklılaştırmışlardır. Bu tip kendilerini/ürünlerini farklılaştırmış işletmeler kendi karar ve davranışlarını belirleyebilmekte ve fiyatlandırmalarını yapabilmektedirler. Ancak pazarın genel yapısını etkileme güçleri yoktur.
İçinde faaliyette bulunulan pazarın hangi rekabet yapısına/koşullarına sahip olduğunu belirlemek mümkündür. Bu konuda yararlı bir pratik yöntem olan Herfindahl Endeksi aşağıda kapsamlı olarak açıklanmaktadır.
Pazarın Rekabet Yapısının Belirlenmesinde Yararlı Bir Yöntem; Herfindahl Endeksi
Herfindahl Endeksi(aynı zamanda Herfindahl-Hirschman Endeksi veya HHI olarak da bilinmektedir), iktisatçılarca bir pazarda rekabet durumunu/yapısını ölçmek için, daha da ötesinde, pazarda oligopol ve monopolleşme eğilimi gösteren yoğunlaşmaları belirlemek için kullanılmaktadır.
Rekabet hukuku ve uygulamaları alanında öncü çalışmaları bulunan Orris Herfindahl ve Albert Hirschman’ın adı verilen bu pratik endeks ile firmaların tek tek pazar payları ön plana çıkarılarak pazardaki yoğunlaşma oranı ölçülebilmektedir. İşletmelerden pazar payı daha büyük olan firmaların yoğunluk içinde ağırlığı artarken, endeks değeri de yükselmektedir.
Aynı pazarda veya sektörde bulunan firmaların pazar paylarının(pp) karelerinin toplamı endeksi vermektedir. Formül olarak endeks:
HE= (% ppA1)2 + (% ppA2)2 + (% ppA3)2 + (% ppA4)2+ …………(% ppAn)2
olarak yazılabilir. Bu formülde A1-A2-A3-A4;….An, pazardaki firmaları; pp, firmaların pazardaki paylarını göstermektedir.
Formülleri karmaşık olarak nitelendirenler için yukarıdaki formül aslında göründüğünden çok daha basit olarak aşağıdaki şekilde de yazılabilir;
Herfindahl Endexi = (A1 firmasının pazar payının karesi) + (A2 firmasının pazar payının karesi) + (A3 firmasının pazar payının karesi) + (A4 firmasının pazar payının karesi)… + (An firmasının pazar payının karesi)
Başka bir deyişle pazardaki firma sayısı kaç adet ise, her birinin pazar payı karesinin toplamı endeksi vermektedir.
Örneğin pazarda tek bir A firması bulunmaktadır, ve dolayısı ile pazarın %100üne(monopol durumu) hakimdir. Yani pazarda rekabet yoktur.Bu takdirde endeks;
HE= ( %100)2 = 10.000 dir.
Pazarda her biri eşit olarak % 1 pazar payına sahip bulunan 100 adet firma bulunduğunda endeks;
HE= (% 1)2 +(% 1)2 +(% 1)2 +(% 1)2 +(% 1)2 +…………(% 1)2 = 100 dür.
Başka bir örnek olarak pazarda bulunan dört firmanın(A1-A2-A3-A4) sırası ile %30;%30;%20;%20 pazar payları bulunduğunu varsayalım. Endeks;
HE= (%30)2 + (%30)2 +(%20)2 +(%20)2 = 900+900+400+400= 2600 dür.
Diğer bir örnek olarak %50 şer pazar payına sahip bulunan A1 ve A2 firmalarının bulunduğu düopol/oligopol pazar özelliğindeki sektörde endeks;
HE= (50)2 + (50)2 = 2500 + 2500 = 5000 dir.
Endekste, görüleceği üzere, firmaların sahip olduğu pazar paylarının karesi alınmakla, pazar payı yüksek olan firmalara daha fazla ağırlık verilmektedir.
Endeksin düşük olduğu durumlar, pazardaki pazar payları düşük olan firmaların fiyatlar üzerindeki güçlerinin az, aralarındaki rekabetin yüksek olduğunu göstermektedir. Yani tam rekabet koşullarına yakın bir pazar sözkonusudur.
Tersi olarak, endeksin yüksek olduğu durumlar, pazarda pazar payı yüksek olan firmaların fiyatları belirleme güçlerinin yükseldiğini ve sektör içinde rekabetin azaldığını göstermektedir. Yani pazarda oligopolleşme/monopolleşme eğilimi görünmektedir.
Endeksin 0’a(sıfır) yaklaşması pazardaki çok sayıda düşük pazar payına sahip firmaların bulunduğu tam rekabet durumunu; 10000’e(onbin) yaklaşmasında ise pazarda yüksek monopolleşme durumunu göstermektedir.
Uzman kuruluşların değerlendirmelerinde 1500-2500 arasındaki endeksin pazarda orta derecede yoğunlaşma durumunu işaret ettiği kabul edilmektedir.
2500’ün üzerine çıkan endeks pazarda tam rekabet ortamının bozulduğunu, oligopol, düopol veya monopolleşme eğilimini işaret etmektedir. Bu nedenle de 2500 endeks puanı üzerindeki pazarlarda endekste 100/200 puanlık artış görüldüğünde, rekabet düzenlemeleri ile ilgili yetkili kurumlar, pazardaki payı yükselen firmaları yakın incelemeye ve gözaltına almaya başlayarak rekabetin engellenmesine mani olmak için çeşitli yaptırımlara başvurabilmektedir.
Genellikle geniş pazarlara sahip bellibaşlı temel sektörlerde rekabet konularında görevli ve sorumlu kamu kurumları ile mesleki özel kuruluşlar, Herfindahl Endeksi temelli veya benzeri yöntemlerle pazarlarda rekabet koşulları itibarı ile yoğunlukları ölçen çalışmalar gerçekleştirerek yayınlamakta ve her kesimin yararına sunmaktadır.
Ama küçük veya orta boy tüm pazarlarda bu tür endeks çalışmaları yapılmamaktadır. Örneğin 300-500 haneli, 1000-3000 kişilik nüfusa sahip bir köy/mahalledeki 5-25 rakip işletmenin yer aldığı pazarlar için bu tür yayınlanmış çalışmaları bulabilmek pek mümkün değildir.
Olur ya… Küçük veya orta boy bir pazarda yerleşik bir işyerinin sahibi/yöneticiliğini yapan bir meslektaşımız iseniz… Ve de stratejik çalışmalarınızda pazarınızda rekabet yapısını ve koşullarını belirlemek arzusunda iseniz…
…İşte size Herfindahl Endeksi…