WEB sitemizde bir önceki ‘İşletme ve Yönetimde Küresel Ölçekte Kültür Çalışmaları; GLOBE-2004 Küresel Kültür Boyutları Çalışması -1’ adlı yazımızda 10 grupta tanımlanan GLOBE ülke kümelerinden benzer sosyokültürel eğilimlere sahip ‘Batı kültürüne ait ülke kümeleri’, çalışmada tanımlanan dokuz kültür boyutu itibarı ile ele alınıp açıklamalarda bulunulmuştu.
Aşağıdaki yazı aynı GLOBE-2004 çalışmasında yer alan ‘Doğu kültürüne ait ülke kümelerine’ odaklanılarak açıklamalar yapan bir devam yazısıdır.
İşletme ve yönetim alanındaki meslektaşlarımızın sınırötesi ticari faaliyetlerde bir lider, yönetici veya çalışan olarak görev yapmaları gerektiğinde, faaliyette bulundukları yabancı toplumlarda yerleşik kurumsal ve liderlik yaklaşımlarını bilmeleri ve uygun davranışlarda bulunmaları, empati geliştirmelerine ve işlerini kolaylaştırmalarına yardımcı olacaktır.
Unutmamak gerekir, küresel, yerel veya küçük gruplardaki yerleşik kültürün kabul edilmiş belirgin özelliklerinden biri, öğrenilebilir ve uyum sağlanabilir olmasıdır.
GLOBE-2004; Küresel Kültür Boyutları
Önceki yazımızda belirtildiği üzere GLOBE-2004 toplumsal kültür çalışmalarında ülkelerin sosyokültürel özellikleri, aşağıda yer alan 9 boyut itibarı ile tanımlanmıştır.
Kısaca tekrarlamak gerekirse;
Performans odaklılık/yönelişlilik boyutu, toplumdaki bireysel ve kurumsal olarak sonuç odaklılık ve başarı kazanma konusundaki görüş, tutum, davranış ile ilgili boyuttur.
Gelecek odaklılık/yönelişlilik boyutu, toplumda, ‘zaman yönelimi’, başka bir deyişle gelecekle ilgili planlama, yönlendirme, yatırım yapma gibi uzun döneme yönelik karar ve eylemlere eğilim boyutudur.
İnsan odaklılık/yönelişlilik boyutu, toplum bireyleri arasında dostluk, yardımlaşma,cömertlik, adil davranma ve empati geliştirme konularında tutum ve davranışları ile ilgili boyuttur.
Kurumsal kollektivizm/ortaklaşa davranış boyutu, toplumda bireylerin içinde yaşadığı kurumsal çevrede(uzak çevre) kaynakların adil dağılımı, toplumsal aidiyet duygusu, katılım düzeyi ile ilgili boyuttur.
Grupsal kollektivizm/ortaklaşa davranış boyutu, bireylerin kendi yakın çevresi ile ilgili sorumluluk, bağlılık ve aidiyet konularında görüş, tutum ve davranışları ile ilgili boyuttur.
Ben-merkezli zorlayıcı davranış(atılganlık,girişkenlik, kararlılık) yaklaşım boyutu, toplumda bireylerin sosyal ilişkilerinde kendi bakış açılarını kabul ettirme ve öne çıkarmada ne ölçüde israrcı, çatışmacı ve agresif oldukları ile ilgili boyuttur.
Cinsiyet eşitliği boyutu, toplumda cinsiyetler arası(kadın-erkek) rol farklılaşması ve ayırımcılığı ne oranda kabul ettiği, eşitsizliği nasıl azalttığı ve kadına yönelik pozitif ayırımcılığı ne düzeyde cesaretlendirdiği ile ilgili boyuttur.
Güç Aralığı boyutu, toplumun sınıfsal katmanlar arasında otorite ve güç ve dağılımı ile ilgili bakış açısı; statüsel farklılıklar konusunda algılar ile ilgili boyuttur.
Belirsizlikten kaçınma boyutu, toplumun belirsizlik ve muğlak durumlara karşı tolerans ve kabullenme düzeyi ile ilgili boyuttur.
GLOBE sosyokültürel çalışmalarında, yukarıdaki 9 boyut, öncelikle küme ülkelerinin ‘fiili davranışları’ itibarı ile 7 li ölçekte(düşük-yüksek) ele alınarak ölçülmüştür. Ayrıca, aynı ölçek kullanılarak, küme toplumlarının sözkonusu boyutlar itibarı ile kendi toplumlarında ‘oluşmasını arzuladıkları düzeyler ve beklentiler’ de araştırma konusu yapılmıştır.
Çalışmalardan elde edilen bulgular benzer kültürel boyutlardan oluşturulmuş ilgili ülke kümesi altında açıklanmıştır.
Yukarıdaki başlangıç paragraflarında belirttiğimiz gibi, bu devam yazımızda GLOBE-2004 Küresel Kültür Boyutları çalışmasında tanımlanan ülke kümelerinden benzer sosyokültürel eğilimlere sahip Doğu Avrupa, Ortadoğu, Konfiçyüs Asya, Güney Asya ve Sahra-altı Afrika ülke kümelerini içeren ‘Doğu kültürüne ait ülke kümeleri’, tanımlanan dokuz kültür boyut itibarı ile ele alınıp incelenmektedir.
GLOBE 2004; Doğu Kültürüne Ait Ülke Kümeleri
Doğu Avrupa Ülkeleri Kümesi (Arnavutluk, Gürcistan, Yunanistan, Macaristan, Kazakistan, Polonya, Rusya, Slovenya)
1990 öncesi Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ni(SSCB) oluşturan ülkelerden oluşan bu kümede en önemli ve etkisi yüksek ülke Rusya’dır.
Sovyetler birliği döneminde, Yunanistan hariç tüm diğer küme ülkeleri, komünist birer cumhuriyet olarak bürokratik hiyerarşiye dayalı, otoriter, merkezi planlama ile yönetilmekte idi.
Doğal olarak, sözkonusu dönemde, küme ülkeleri, serbest ekonominin nimetlerinden yoksun olarak kaynak ve mal sorunları yaşıyorlardı. Sözcük anlamı ile ‘küçük suç’ anlamına gelen ‘blat’ sözcüğü, Rus sosyal yaşamında yardımlaşma ve fırsatların bildiriminde yaygın olarak kullanılan bir sözcüktür. 1990 öncesi kaynak ve mal kıtlığı döneminde yararlı bir haberleşme yöntemi olan sözcük, kümedeki paylaşımcı, kollektivist kültürü de ifade ve işaret etmektedir.
1990 sonrası serbest ekonomi sistemi içinde ekonomik faaliyetlerin yürütülmesine rağmen, ‘blat’ kültürü hala belirsizliklerin önlenmesinde ve yönetilmesinde uygulanagelmektedir.
Kümede 1990 sonrası serbest ekonomi ile batı kültürlerinin etkileri hissedilmesine rağmen, Doğu Avrupa kümesi farklı sosyokültürel özellikleri ile, Avrupanın batı kültürlerinden ayrı bir konumda yer almaktadır.
Toplumsal Fiili davranış Düzeyleri ve Toplumsal Değerler Açısından Değerlendirme Bulguları:
Bu kümede yer alan toplumların kültürel boyutlar itibarı ile davranış özelliklerinde en dikkat çeken husus, grupsal kollektivizm ve güç aralığı boyutlarıdır. Bu boyutların puanı yüksek olup, diğer ülke kümeleri ortalamalarından da fazladır.
Performans odaklılık, gelecek odaklılık, boyutları ise orta puanlara sahip olmasına rağmen, diğer küme ortalamalarından daha düşüktür.
Gelecek odaklılık ve belirsizlikten kaçınma puanları düşüktür.
Ben merkezli zorlayıcı davranış, cinsiyet eşitliği boyutları puanları ise orta düzeydedir.
Tüm bu davranış düzeylerine rağmen Doğu Avrupa kümesi , değer duyguları ve eğilimleri açısından gelecekte daha farklı bir görünüm arzulamaktadır.
Performans odaklılık, gelecek odaklılık, belirsizlikten kaçınma , insani odaklılık boyutlarında, gelecekte daha fazla gelişme olması arzu edilmekte ve yüksek puanlara sahip bir görünüm istenmektedir.
Konfiçyüs Asya Ülkeleri Kümesi (Çin, Hong Kong, Japonya, Singapur, Güney Kore, Tayvan)
Bu küme içinde yer alan ülke toplumları üzerinde ‘Konfiçyüs’ ve ‘Buddha’ temelli öğretilerin etkisi son derecede yüksektir. Dolayısı ile, öğretilerin şekillendirdiği küme, aynı isimle ‘Konfiçyüs Ülkeler Kümesi’ olarak adlandırılmaktadır.
Konfiçyüs Asya kümesinde yer alan ülkelerde, toplumsal yaşamda başarı sağlamanın temel unsurunun sosyal ilişkiler olduğu inancı hakimdir. Dolayısı ile toplumsal her alanda, bu bağlamda, iş görme ve başarmada, kişisel ilişki oluşturmanın önemi yadsınamaz.
Sosyal ilişkiler Çin’de ‘Guanxi’ olarak adlandırılmaktadır. Doğal olarak olumlu guanxi kurmanın temelinde de ‘güven’ ilkesi yatmaktadır. Eğer guanxi başarılırsa küme ülkelerinde ticari faaliyette başarı sağlama daha kolaylaşmaktadır.
Japonya’da da toplum ve iş yaşamında başarı sağlamada ilişkilerin önemi yadsınamamaktadır. Burada da ilişki sağlamanın esası uyum ve ahenk anlamına gelen ‘Wa’ ilkesidir. Bu ilke her alanda geçerli olan toplumsal bir kültür unsurudur.
Kısaca, Konfiçyüs Asya kümesinde toplumsal kültür yapısında ‘ilişki ve uyum’ unsurlarının önemi çok yüksektir.
Toplumsal Fiili davranış Düzeyleri ve Toplumsal Değerler Açısından Değerlendirme Bulguları:
Davranış özellikleri ve uygulaması itibarı ile Konfiçyüs Asya ülkelerinde en baskın kültürel boyut grupsal kollektivizm ve güç aralığı boyutlarıdır.
Performans odaklılık, gelecek odaklılık ve belirsizlikten kaçınma boyutları orta düzeydedir.
Kümede en düşük puana sahip kültürel boyut cinsiyet eşitliği boyutudur.
Kurumsal kollektivizm, benmerkezli zorlayıcı davranış boyutları ise orta düzeydedir.
Kümenin toplumsal yapıda bulunması gerektiğine inandığı ve gelecekte oluşmasını arzuladığı değerler gelişimler açısından,en baskın beklentisi insani odaklılık ile ilgilidir.
Ayrıca performans odaklılık, gelecek odaklılık, cinsiyet eşitliği boyutlarının da daha gelişmesi ve yüksek puanlara erişmesi arzu edilmektedir. Güç aralığı boyutunun gelecekte daha da daralmasını arzulanmaktadır.
Güney Asya Ülkeleri Kümesi (Hindistan, Endonezya, İran, Malezya, Filipinler, Tayland)
Güney Asya ülkeleri kümesinde geleneksel ‘Karma’ felsefesinin etkisi görülmektedir. Bu felsefi görüş, bireyin fiziksel veya zihinsel her türlü eyleminin ortaya çıkardığı sonuçların, o’nun, dünyadaki ve sonrasındaki yaşamını etkileyeceği inancı ile ilgilidir. Yani, gerçekleştirilen fiziksel ya da zihinsel eylemlerin etkileri dünya yaşamında görülmese de, dünya sonrası yaşamda mutlaka kendini gösterecektir.
Bir ilahi güç tarafından iletilmeyen, cezai yaptırımları bulunmayan, sadece bireyin kabulu ile kendisinin değerlendirdiği ve uyguladığı bir öğreti’den kaynaklanan bu görüş, Hint dinlerindeki yeniden doğuş inanışı olan ‘Samsara’ ile bağlantılıdır.
Bu baskın felsefe ile yaşamlarını sürdüren Güney Asya ülkeleri, maddi kazanç ötesinde, toplumsal değer ve adalet duyguları ile hareket etmeyi benimsemektedirler.
Toplumsal değerlere göre iş yaşamı sadece kar sağlamak amacına yönelik olmamalıdır. Pay sahipleri yanında, mutlaka diğer paydaşların gereksinimleri ve istekleri göz önüne alınarak faaliyetler yürütülmelidir.
Küme toplumsal yaşamında ailenin yeri ve önemi yüksektir. Sadakat, aidiyet duyguları önemli tutum ve davranış biçimleridir. İlahi düzende olduğu gibi, sosyal düzende de hiyerarşik sınıfların ayırımı kabul edilmektedir.
Toplumsal Fiili davranış Düzeyleri ve Toplumsal Değerler Açısından Değerlendirme Bulguları:
Güney Asya kümesinde en baskın kültürel özellik ve davranış boyutu grupsal kollektivizm, güç aralığı ve insani odaklılık boyutlarıdır.
Cinsiyet eşitliği boyut puanları göreceli olarak düşüktür.
Performans odaklılık, gelecek odaklılık, belirsizlikten kaçınma ve kurumsal kollektivizm boyutlarının orta düzeydedir.
Ben merkezli zorlayıcı davranış yaklaşım boyutu da orta düzeydedir, ancak diğer küme ortalamalarının altındadır.
Tüm bu davranış düzeylerine rağmen Güney Asya kümesinde , değer duyguları ve eğilimler itibarı ile performans odaklılık, gelecek odaklılık, belirsizlikten kaçınma boyutlarına kümede önem verilmekte ve bu boyutların gelecekte daha da geliştirilmesi beklenmektedir.
Grupsal kollektivizm boyutunda halihazır düzeyin aynen devam ettirlmesi beklenmektedir. Cinsiyet eşitliği de geliştirilmesi istenen bir boyuttur, ancak bu beklentiler, diğer küme ortalama puanlarından daha düşüktür.
Sahra-altı Afrika Ülkeleri Kümesi (Namibya, Nijerya, Zambia, Zimbabwe, Güney Afrika(Siyah )
Afrika kıtasının diğer ülkelerinde olduğu gibi, Büyük Sahra’nın güneyinde yer alan ülkelerde de, Avrupa ülkelerinin geçmiş kolonizasyon faaliyetlerinin izi görülmektedir.
19. Yüzyılda Avrupalılar, kıtayı kendi aralarında bölüşerek, koloniler oluşturmuşlar ve yönetmişlerdir. Sahra ve Kuzeybatı Afrika bölümünde, Fransız; Güney bölgelerde ise İngiliz, Alman ve Belçika kolonizasyon faaliyetleri, kendi kültürlerini de beraberlerinde getirmişlerdir.
Küme ülkeleri içinde, geleneksel kabile ve aşiret yapılarından temel alan farklı etnik unsurlar bulunmaktadır. Bu farklı etnik yapılar sayı olarak oldukça yüksektir.
Toplumsal yaşamda aile’nin yeri ve önemi yüksektir. Pederşahi aile hiyerarşisi içinde genellikle şehir dışında, dini inançlar temelinde bir yaşam sürdürülmektedir. Şehir yaşamında ise batı kültürleri ve dinlerinin etkisi görülmektedir.
Sosyokültürel özellikler olarak küme ülkelerinde ayırımcılığa rastlanmamakta, önyargılarla hareket edilmemektedir.
Küme toplumları, geleneklerinden temel alan yüksek ahlaki değerlere sahiptirler. Hiyerarşik düzenlerle yönetilen kümede, kararların alınmasında danışma ile ortak görüşlere başvurulması benimsenmiştir.
Toplumsal Fiili davranış Düzeyleri ve Toplumsal Değerler Açısından Değerlendirme Bulguları:
Bu küme toplumlarında grupsal kollektivizm ve güç aralığı puanları yüksektir. Cinsiyet eşitliği boyutu itibarı ile küme düşük puana sahiptir.
İnsani odaklılık, kurumsal kollektivizm, ve benmerkezli zorlayıcı davranış puanları orta düzeydedir.
Buna mukabil küme toplumlarının benimsedikleri ve olmasını istedikleri değerler itibarı ile performans odaklılık, gelecek odaklılık, belirsizlikten kaçınma, insani odaklılık değerlerinin gelecekte gelişmesini arzu ettikleri görülmektedir. Güç aralığının ise daralması arzu edilmektedir.
Ortadoğu Ülkeleri Kümesi (Mısır, Kuveyt, Fas, Katar, Türkiye)
Ortadoğu ülkeleri kümesinde ortak unsur din ve dil’dir. Küme’nin ortak din’i islam, konuşulan dil’i ise, Türkiye haricinde, Arapcadır.
Coğrafi konumu itibarı ile, çağlar boyunca savaşların odak noktası olan ortadoğu ülkelerinde, güvenli ortam arayışında en önde gelen kurum, geniş aile’ler veya yakın akrabaların oluşturduğu aşiretlerdir.
Bu bağlamda, toplumsal yaşamda ailenin, ve onun lideri olan ‘baba’ nın yeri ve önemi büyüktür. Otorite itibarı ile toplum’da ‘pederşahi’ bir düzen hakim bulunmaktadır. Aile veya aşiret reisinin otoritesi mutlaktır.
Toplumsal Fiili davranış Düzeyleri ve Toplumsal Değerler Açısından Değerlendirme Bulguları:
Ortadoğu kümesinde en yüksek puanlı kültürel boyut, grupsal kollektivizmdir. Bu puan diğer küme ortalamalarının da üstündedir. Güç aralığı boyutu puanı da yüksek olup, diğer küme ortalamalarının üzerindedir.
İnsani odaklılık puanları orta düzeydedir. Performans odaklılık, belirsizlikten kaçınma puanları düşük olup diğer küme ortalamalarının altındadır.
Cinsiyet eşitsizliği puanı ise en düşük puana sahiptir. Ben merkezli zorlayıcı davranış puanı orta düzeydedir.
Tüm bu davranış düzeylerine rağmen Ortadoğu kümesi , değer duyguları ve eğilimleri açısından gelecekte farklı beklentilere sahiptir.
Örneğin küme toplumları, gelecekteki yaşam ortamlarında performans odaklılık boyutunda gelişimleri arzu etmekte yüksek puanlara erişmeyi beklemektedirler. Aynı durum gelecek odaklılık boyutunda da görülmektedir.
Güç aralığı boyutunun ise gelecekte daha daralması arzu edilmektedir.
Cinsiyet eşitliğinde gelişimlerin olması arzu edilmekte ise de bu boyutta küme beklentileri, diğer kümelere göre son derecede düşük düzeydedir.
GLOBE 2004; Türkiye Bulguları
GLOBE sonuç raporunda Türkiye görüleceği gibi Mısır, Kuveyt, Fas ve Katar ile ‘Ortadoğu Ülkeleri Kümesi’ içindedir.
Bu kümenin oluşmasında etkili faktörler arasında ülkelerin sahip bulundukları dini, ekonomik, sosyal ve tarihi yapılarındaki benzer kültürel yakınlıklardan kaynaklandığı söylenebilir.
Türkiye’nin kültürel boyutlar itibarı ile mevcut/halihazır durum, ve olması gereken/arzulanan puanları (7’li Likert Ölçeğine-1/düşük-7/yüksek) göre aşağıdaki tabloda grafik olarak yer almaktadır.
Tablo içeriğindeki grafikleri kısaca açıklamak gerekirse;
Mevcut/Halihazır duruma göre Türkiye kültürel boyut görünümü;
Grupsal kollektivist, güç aralığı ve ben-merkezli zorlayıcı davranış puanları tüm ülke ortalamaları üzerinde olup, hem mutlak hem de göreceli olarak yüksek değerlere sahiptir.
Belirsizlikten kaçınma, insan odaklılık, gelecek odaklılık boyutlarında tüm ülke ortalamalarının altında düşük mutlak ve göreceli değerler elde etmiştir.
Cinsiyet eşitliği boyutu en düşük mutlak değere sahiptir, ve tüm ülke ortalamaların altındadır. Performans odaklılık ve kurumsal kollektivizm boyutu puanları da tüm ülke ortalamaların altında ama göreceli olarak ona yakın değerdedir.
Türkiye toplumu bireylerinin olması gelecekte arzuladığı/olmasını beklediği kültürel boyut eğilimleri itibarı ile;
Toplum bireyleri en çok güç aralığının ve ben merkezli zorlayıcı davranışların daralmasını arzu etmektedirler.
Arzulanan güç aralığı ve ben -merkezli zorlayıcı davranış puanı en düşük olan boyut puanlarıdır.
Gelecekle ilgili arzulanan Belirsizlikten kaçınma puanı yüksektir. Başka bir deyişle bireyler geleceğe yönelik daha planlı olarak yaşamlarını sürdürme eğilimleri yüksektir.
Performans odaklılık, gelecek odaklılık, insani odaklılık, kurumsal kollektivizm, cinsiyet eşitliği boyutları itibarı ile daha yüksek gelecek beklentileri bulunmaktadır.
Toplum bireyleri Grupsal kollektivizm boyut ile ilgili halihazır durumu kabul etmekte, bu boyutla ilgili daha ileri bir beklenti eğilimi bulunmamaktadır.
…………………………………….
Sözkonusu GLOBE çalışmaları çok geniş ve kapsamlı bulgular içeren çalışmalardır. Bu nedenle daha kapsamlı ve uzman bilgiler almak isteyen meslektaşlarımızın GLOBE (https://globeproject.com/study_2004_2007) web sitesine başvurmalarını kuvvetle öneririz.
Daha önce belirttiğimiz gibi işletme ve yönetim alanında yabancı toplumları ve iş yaşamlarını, yönetimsel kültürel boyutlar itibarı ile inceleyen araştırmalar oldukça fazladır. Önde gelen bazı araştırmalar/çalışmalar arasında yer alan G. Hofstede; Ulusal Kültür Boyutları çalışması, F.Trompenaars; İlişki Kaynaklı Ulusal Kültür Boyutlar çalışması, E. Hall; İletişim Kaynaklı Ulusal Kültür Boyutları çalışmaları konusunda da gelecek yazılarımızda açıklamaların yer alacağını bildirmek isterim.
Sınırötesi ticari faaliyetlerde bir lider, yönetici veya çalışan olarak görev yapan meslektaşlarıma çalışmalarında başarılar dilerim.