21.Yüzyılda yüksek bir üstel büyümenin patlayıcı gücü ile değişim hızını yaşayacağımız, ve çevresel belirsizliklerin çok daha artacağı bir döneme giriyoruz.
Gelecek, uzun dönemde büyük bir olasılıkla yüksek düzeyde belirsiz karmaşık ve çalkantılı çevre yapılarından örülmüş bir ortam görüntüsünde olacaktır. Kısa dönemli sektörel eğilimlerin yönü daha belirgin(doğrusal) olup, karmaşıklık düzeyi düzeyi ise nispeten daha düşük kalabilecektir.
Bu değişim ve belirsizliklere ayak uydurabilmek için kuruluşların gelecekte hızla değişen çevresel koşullara göre kendilerini çok daha süratli bir şekilde tanımlamaları, uyumcul veya proaktif davranışlarda bulunmaları gerekecek.
Stratejik düşünce okullarından ‘Çevre Okulu’, genel sistem teorisi çerçevesinde, işletmenin üst ve alt sistemlerinin, başka bir deyişle, işletme dış ve iç çevre unsurlarının, işletmeleri yoğun bir şekilde etkilediği görüşünden hareketle, faaliyette bulunulan çevreyi, işletmenin stratejilerini önemli derecede etkileyen temel bir unsur olarak görmektedir.
Aslında Mintzberg sınıflamasındaki on stratejik düşünce okulunun hiç biri işletme yaşamında çevrenin rolünü inkar etmemektedir. Ama çoğu düşünce okulunun etkileyici bir faktör olarak gördükleri dış çevre, çevre okulunca temel bir baş aktör olarak tanımlanmaktadır.
Bu yazımızda işletme ve yönetim alanında çevresel ortamlar, türler ve belirsizlikler hakkında açıklamalar yer alacaktır.
Modernist Çevre Yaklaşımı
Modernist temelli sistem yaklaşımı bakış açısı ile oluşturulmuş bir sosyal sistem olan işletme, sınırlarının dışında bulunan bir çevrede(dış çevre), ve kendi içinde yer alan çevre(iç çevre) ile faaliyette bulunmaktadır.
Dış çevre, işletmelerin faaliyette bulunduğu ve kendisini bu çevrede bulunan diğer unsurlardan bir sınır ile ayırdığı çevredir.
İşletme ve yönetim alanında dış çevre iki düzeyde sınıflanmaktadır:
İşletmenin faaliyette bulunduğu ve içinde yer alan tüm unsurlarından direkt olarak etkilendiği yakın/sektörel dış çevre, W.R.Dill tarafından 1958 de ‘İş Çevresi’ olarak adlandırılmıştır. Bu çevre önerildiği ilk aşamada işletmenin amacına yönelik ve amacını gerçekleştirecek tüm unsurların bulunduğu çevredir. Bu unsurlar daha sonra, önemleri itibarı ile girdi kaynakları(tedarikçiler), rakipler, çıktı pazarları(müşteriler ve tüketiciler) olarak gruplanmış ve tanımlanmıştır.
Sektörel çevrenin de içinde yer aldığı ve içindeki unsurlardan işletmenin dolaylı olarak etkilendiği uzak/genel dış çevre, 20. Yüzyıl başlarından itibaren sosyal bilimler alanında ilgi kaynağı olmasına rağmen, organizasyonların ilgi alanına 1970 lerden sonra girmiştir.
İlk aşamada işletmelerin yapı ve faaliyetlerini düzenleyici hukuki ve siyasi regülasyonlar(politik ve yasal çevre), pazardaki davranışları belirleyen kurallar(ekonomik-demografik çevre), toplumsal değer ve küresel gelişimler (sosyokültürel ve uluslararası çevre) olarak tanımlanan bu çevreye, teknolojik çevre, ve yüzyılımızın ikinci on yılında aniden ortaya doğal afetlerin yer aldığı doğal çevre unsurları ilave edilmiştir.
Kurumların içinde yer aldığı dış çevrenin(genel ve sektörel) ilk özelliği (a) içinde faaliyette bulunan tüm kurum yapıları için gerekli olan kaynaklara depoluk yapması; ikinci özelliği de (b) tüm aktörler ve unsurlar için belirsizlik kaynağı olmasıdır.
Doğal olarak belirsizlik kaynağı olan bir ortam da kurumların lider ve yöneticilerinin işlerini yönetirken öngörebilme yeteneği üzerinde olumsuz etki yapabilmektedir.
Belirsizliğin Üç Temel Kaynağı ve Boyutları
Dış çevrede belirsizliğin üç temel kaynağı bulunmaktadır. Bunlar; (a) Çevrede olağan durumda farklılık yaratan, daha önce karşılaşılmayan yenilikler, (b) İşletme bünyesinde çok farklı, çeşitli ve birbirleri ile etkileşimli ve karşılıklı bağımlılık içindeki unsurları bulunduran karmaşıklık durumu, (c)Çözümsüzlük durumudur.
Tüm bu belirsizlik yaratan kaynaklar işletmeler için hangi sonuçlarla karşılaşılacağını öngörülemez hale getirir, ve ortamda bilinmeyenlerin yaratacağı tehdit duygusunu yükseltir. İşletme ve yönetim alanında farklı boyutları ile ele alınan ve tanımlanan çevresel belirsizlik tanımlamalarından bazıları aşağıdadır;
Değişim boyutu ile(Değişken-Durgun); Hız boyutu ile (Yüksek-Düşük değişkenlik hızı),
Denge boyutu ile (Dengeli-Dengeli olmayan); Durağanlık boyutu ile(Durgun-Çalkantılı),
Benzeşme boyutu ile (Homojen-Heterojen); Karmaşıklık boyutu ile (Karmaşık-Karmaşık olmayan),
Belirsizlik boyutu ile (Yüksek-Düşük belirsiz); Öngörülebilirlik boyutu ile (Kestirilebilir-Kestirilemez),
Güvenlilik boyutu ile (Tehdit düzeyi yüksek–Güvenli); İlişki boyutu ile (İlişki düzeyi yüksek- düşük),
Bağımlılık boyutu ile (Bağımsızlık derecesi yüksek-düşük).
Yukarıda örnek olarak açıklanan çevresel belirsizlik boyutları ile yapılan çalışmalardan önde gelen bazıları aşağıdaki paragraflarda yer almaktadır.
Modernist Çevre Yaklaşımında Belirsizlik Düzeyleri ve Türleri
Ansoff Çevre Değişim Düzeyleri : Alanda önde gelen bir araştırmacı olan Igor Ansoff’un çalışmasında çevresel karmaşıklık 5 düzeyde tanımlanmaktadır.
İşletmelerin faaliyette bulunduğu farklı çevrelerde, belirsizlik düzeyleri itibarı ile ilk birinci çevre kendini tekrarlayan, başka bir deyişle değişmeyen bir çevre yer alır.
İkinci düzeyde kendini tekrarlamayan, ama fark edilemeyecek, önemli görülmeyen değişimlerin yer aldığı bir çevre tanımlanır.
Üçüncü düzeyde fark edilen bir hızla değişmekte olan ve etkileri hissedilebilen bir çevre bulunur.
Dördüncü düzeyde sürekli olarak değişen, etkileri hissedilebilen, değişimlerin de bir öncekinden oldukça farklı olduğu bir çevre söz konusudur.
Beşinci düzeyde son derecedekarmaşık, beklenmedik ve etkileyici sonuçlar üreten özellikli çevre, tanımlanır.
Emery ve Trist Çevre Türleri : Çevre tipolojileri konusunda ilk çalışmaları yapanlar arasında bulunan F.Emery ve E.Trist, işletmenin faaliyette bulunduğu çevreyi aşağıda belirtildiği gibi 4 grupta sınıflamışlardır:
Durgun, Rastgele Çevre, rastgele özellikli, değişmeyen, karmaşıklık düzeyi düşük olan homojen, tehlikesiz, dolayısı ile öngörülebilir bir çevre yapısı olarak tanımlanmaktadır.
Durgun, Kümelenmiş Çevre, göreceli olarak düzenli değişen özellikli, ama karmaşıklık düzeyi yüksek bir çevre olup, işletme için yoğun bir şekilde tesadüfi olmayan olumlu veya olumsuz gelişmeler oluşturabilen bir çevredir. Bu gelişmeler de öngörülebilmektedir.
Dengesiz, Reaktif Çevre türü, karmaşık olmayan, ama rekabetin şiddetli olduğu, karşılıklı tepkilerin görüldüğü, dengelerin her an bozulabildiği bir düzensiz, değişken, bir başka deyişle itişmeli bir çevre olup öngörülebilirlik olasılığı düşüktür.
Çalkantılı Çevre, çok hızlı değişen, karmaşık, çok dinamik karakterde kaotik ve öngörülebilirliği olmayan bir çevre yapısıdır.
Emery ve Trist, iş yaşamında genellikle son çevre türünün, yani çalkantılı çevrenin yaygın olarak görüldüğünü, diğer özellikli çevre oluşumlarının da yavaş yavaş çalkantılı aşamaya doğru yönelen bir eğilim gösterdiğini belirtmektedirler.
R.Duncan Çevre Sınıflaması :R.Duncan çevre çalışmalarında organizasyon dışındaki çevreyi ‘basit-karmaşık’ ve ‘durgun-değişken’ boyutları ile ele almış ve bu boyutları belirsizlik açısından tanımlamaya çalışmıştır.
Dış çevrede algılanan belirsizlik düzeyi sözkonusu boyutların farklı kombinasyonları sonucunda oluşabilmektedir. Basit veya karmaşıklık boyutu, çevre içinde varolan ve faaliyette bulunan unsur sayısı ile; durgun veya değişkenlik boyutu ise varolan ve faaliyette bulunan çevresel unsurların değişim hızı ile ölçülmektedir.
Çevresel unsur sayısının düşük(basit çevre) ve bunların değişme hızının düşük(durgun çevre) olduğu durumlarda çevrenin belirsizlik düzeyi düşük; aksine çevresel unsur sayısının yüksek(karmaşık çevre) ve bunların değişme hızının yüksek(değişken çevre) olduğu durumlarda çevrenin belirsizlik düzeyi yüksek olarak tanımlanmaktadır.
Çevresel unsur sayısının düşük(basit çevre) ve değişme hızının yüksek(değişken çevre); yine çevresel unsur sayısının yüksek(karmaşık çevre) ve değişme hızının düşük(durgun çevre) olduğu durumlarda çevrenin belirsizlik düzeyi orta olarak tanımlanmaktadır.
Courtney, Kirkland ve Vigueri Çevresel Belirsizlik Düzeyleri: Bu çalışmada değişim ve eğilimleri benzer olmayan ve bu nedenle de farklı belirsizlik düzeyi özelliğine sahip çevreler ile ilgili tanımlama aşağıdaki şekilde yapılmaktadır:
Belirsizlik Düzeyi 1-Açık ve Görülebilen Gelecek (Clear Enough Future) : Bu düzeydeki belirsizlik, toplanan bilgilerle gelecekdeki çevresel faktör eğilimlerinin belirli bir yönde hareket etmekte olduğu, gelecekdeki durumun açık olarak ne olabileceğinin kesine yakın bir şekilde algılanabildiği ve görülebildiği, nereye varılacağının ve ne ile karşılaşılacağının hemen hemen noktasal olarak tahmin edilebildiği; başka bir deyişle belirsizliğin bulunmadığı veya çok düşük olduğu bir durumu tanımlamaktadır.
Belirsizlik Düzeyi 2- Alternatif Gelecekler (Alternate Futures) : Bu düzey belirsizlikde gelecekte yönü belli olan birkaç farklı noktasal durum sözkonusudur. Bu olası eğilimlerin ortaya çıkarabileceği durumlar sayısal ve noktasal olarak belirgin bir şekilde hissedilebilmekte ve görülmektedir, ama hangi geleceğin gerçekleşeceği öngörülememekte ve tahmin edilememektedir. Başka bir deyişle yönleri belirli farklı gelecekler kesin çizgilerle birbirinden ayrılmış bir şekilde tanımlanabilmekte ve görülmektedir, ama hangisinin gerçekleşeceği açık değildir.
Belirsizlik Düzeyi 3- Gelecekler Dizisi (Range of Futures) : Bu düzey belirsizlik, gelecekte yönü belli olan ama birbirinden kesin sınırlarla ayrılamayan ve sayılamayacak bir dizi olası durumların hissedilebildiği, ama hangi olasılığın gerçekleşeceğinin bilinemediği durumları tanımlamaktadır.
Belirsizlik Düzeyi 4- Gerçek Belirsizlik (True Ambiguity) : Gerçek belirsizlik düzeyi, çok boyutlu ve faktörlü, eğilimi ve yönü belli olmayan, olasılığı hiçbir şekilde öngörülemeyen, tahmin edilemeyen, hissedilmesi ve algılanabilmesi imkansız, birbiri içine geçmiş sayısız olası alternatiflerin beklenmedik koşullarla, sonuçlarla ve bozulmalarla ortaya çıkabileceği durumları tanımlamaktadır.
Bu son çevre düzeyi, Ansoff tanımlaması ile son derecedekarmaşık, beklenmedik ve etkileyici sonuçlar üreten özellikli çevre; Emery ve Trist tanımlaması ile çalkantılı çevre; R.Duncan tanımlaması ile karmaşık ve değişken çevre özelliklerine sahip olan bir çevredir.
Yüksek Belirsizlik Ortamı : Modernist çevre yaklaşımında yüksek belirsizlik ortamı, karmaşık, çalkantılı ve değişken çevre özellikli, öngörü yapılamayan bir ortamı tanımlamaktadır. Bu tür bir ortamda çevresel unsurların ve olguların karmaşıklığı, çok yönlülüğü ve beklenmedik, sayısız durumlarla karşılaşılması olasılığı yüksektir.
‘Yüksek belirsizlik ortamı’ ile ‘riskli ortam’ ile aynı anlamı taşımamaktadır. Çünkü risk sözcüğü anlam itibarı ile bir olumsuzluğu çağrıştırmasına rağmen, belirsizlik olumlu veya olumsuz bir anlam içermemektedir. Herhangibir belirsizlik düzeyindeki gelecek ortamında karşılaşılabilecek olumsuz sonuçlar, koşullar, durumlar tanımlanabildiği ve olasılıkları hesaplanabildiği ölçüde risk’e dönüşebilecektir.
Bu bağlamda risk ölçülebilir ve olumsuzluk içeren belirsizlik durumu olarak ifade edilebilir. Dolayısı ile yüksek belirsizlik ortamından söz ettiğimizde mutlaka olumsuz koşullar ve kayıplara mal olacak durumların oluşmasından bahsedilmemektedir. Yüksek belirsizlik ortamında işletmeler için risk yaratmayacak olumlu koşullar ve durumlar da ortaya çıkabilir ve ekonomik kazançlar sağlanabilir.
Doğal olarak yüksek belirsizlik ortamında çevresel tahminler yapabilme, ve analiz sonuçlarında ortaya çıkabilecek seçeneklerle ilgili karar verme kriterleri de, diğer çevresel ortamlarda yararlanılan yöntem ve kriterlerden farklı olabilmektedir.
Sembolist Yorumcul ve Postmodernist Çevre Yaklaşımı
P.Selznick tarafından ortaya atılan ve daha sonra neo-kurumsalcı bakış açıları da ilave edilen ‘Kurumsal teori’ işletmelerin, değer ve yargıların oluştuğu çevreye(sosyokültürel çevre) uyum sağlamaları gereğini işaret eder.
Bu bağlamda kurumsal teori bakış açısından işletmenin çevresi de toplumda oluşan gelenek, kural ve değerlerle oluşturulmuş bir sosyal oluşumdur. Bu sosyal ve kültürel çevresel koşullara uygun değerler, normlar, kurallar, inançlar gibi rol(davranış biçimi) ve görünümler geliştiren işletmeler amaçlarına varabilir ve başarılı olabilirler.
Postmodernizm, epistemolojisi gereği modernist çalışma yöntemlerini reddeden ve onları eleştiren, bilgi üretiminin modernist yöntemlerle değil ona karşı çıkan, hepten bozarak (yapıbozum-decontruction) yeniden üretilmesini ileri sürmekte, çevreyi de aynı şekilde tanımlayarak kavramlaştırmaktadır.
Bu bağlamda postmodernist yaklaşımda işletme çevresi, modernistlerin sınırlarını belirlediği ve tanımladığı çevreden farklıdır. İşletme ile çevresi arasında sınır yoktur. Sınırsız ve belirsiz bir ortamda işletme ve diğer unsurlar, birbiri ile karmaşık, öngörülmesi mümkün olmayan ilişki ve etkileşim içindedir. Modernist bakış açısının arzuladığı ve oluşturmaya çalıştığı dengeli, değişmeyen çevresel koşulların yerine, kaos, karmaşıklık, farklılık, çeşitliliklerin ve onların etkilerinin(seslerini duyurma) hissedildiği bir çevre tanımlaması yapılmaktadır.
Görüleceği üzere postmodernist yaklaşım çevreyi modernist çalışmaların tanımladığının aksi yönünde tanımlar. Çevre ile işletme arasında, ve çevrenin kendi içinde sınırlar belirsizdir, birbirinin içine girmiştir, çeşitlilik, farklılık, karmaşıklık gösteren bir oluşumdur.
Ancak postmodernist epistemoloji ve onun biçimlendirdiği yöntemlerle yapılmış işletme-çevre ilişkileri üzerine çalışmalar, diğer alanlarda olduğu gibi henüz olgunluk aşamasına gelmemiştir. Halihazır çalışmalar daha çok kavramsal düzeyde gerçekleştirilmektedir.
………………………………………….
İşletme ve yönetim alanında günümüz çalışmalarında farklı paradigma/yaklaşımların çevre tanımlamaları ve türleri çok çeşitlidir. Modernist, sembolist yorumcul ve postmodernist çalışmalar değişik bir şekilde yorumladıkları çevre unsurları ve açılımları için farklı stratejik öneriler yapmaktadırlar.
Giriş paragraflarında belirttiğimiz gibi, gelecek on yıllarda da yüksek bir değişim hızını yaşayacağımız, çevresel belirsizliklerin çok daha artacağı bir dönemle karşılaşılacağı şüphesizdir. Yepyeni çevresel oluşumlar, türler, tanımlamalar ortaya çıkabilecektir.
İş yaşamı ve akademik ortamlarda çevre tanımlamaları ve türleri ile ilgili çalışmalarının sonu gelmeyecek gibi görünüyor.
Konu ile ilişkili tüm meslektaşlarıma kolaylıklar dilerim.