“…Hızlanma çağına giriyoruz. Büyük ölçüde doğrusal değişim modellerine dayanan her düzeyde alışılagelmiş olgu ve süreçlerin yeniden tanımlanması gerekecek. Üstel(exponential) büyümenin patlayıcı gücü nedeniyle, 21. yüzyıl, bugünkü ilerleme hızında 20.000 yıllık ilerlemeye eşdeğer olacak. Bu nedenle tüm kurum ve kuruluşların kendilerini daha hızlı bir şekilde yeniden tanımlamaları gerekiyor…”
Ray Kurzweil,
Mucit, Fütürist ve Google Mühendislik Yöneticisi
İnsanlık tarihi değişim/gelişimlerle doludur. Geçtiğimiz yüzyıldaki değişimin, önceki yüzyıllara göre kat kat yüksek olduğu her zaman dile getirilmektedir. Ama fütürist Ray Kurzweil’in yukarıdaki söylemi gerçekleşirse dünyamız 21.Yüzyılda çok daha yüksek bir üstel büyümenin patlayıcı gücü ile değişim hızını yaşamaya aday. Yani yaşamımızda değişim ve belirsizliklerin çok daha artacağı bir döneme giriyoruz. Bu değişim ve belirsizliklere ayak uydurabilmek için kuruluşların kendilerini çok daha hızlı bir şekilde tanımlamaları gerekecek.
Biz de çalışmalarımıza güncel ilaveleri yapabilmek maksadı ile işletme yönetimi ve stratejik yönetim alanında ne gibi değişimler, yenilikler olduğunu incelemeye çalıştık. Vardığımız sonuç, alanda henüz çok büyük yeniliklerin ve bakış açılarında önemli, radikal değişikliklerin gerçekleşmemiş olduğudur. 1960’lardan beri süregelen çalışmalar sonucunda birikmiş bilgilerden ve denenmiş yöntemlerden hala yararlanılmaktadır.
İki bölüm olarak sunduğumuz bu ve takip eden yazımızda çeşitli evreleri, bakış açıları, çevresel eğilimleri, düşünce okulları itibarı ile işletme, yönetim, ve stratejik yönetim alanındaki çalışmaların, gelecek yıllarda öne çıkabilecek ortam özellikleri, çalışma konuları ve olası eğilim ve yönelimleri ile ilgili bazı çıkarımlar yer almaktadır.
Bu yazı ile ilgili üç noktaya dikkat çekmek istiyorum;
İşletme ve yönetim çalışmalarında geleceğe bir bakış atarak eğilim ve yönelimleri işaret etmeye çalıştığımız bu yazı, daha önce sunduğumuz yazılarda olmadığı kadar yönetim profesyonellerine yönelik mesleki jargonların kullanıldığı geniş, ve biraz da soyut bir içeriğe sahiptir.
İkinci olarak da ardışık bir şekilde yorumlanmaması gereken bu çıkarımların, geleceğin tüm unsurlar itibarı ile mutlak ve bütüncül bir resmi olmadığını, sadece işletme yönetimi alanında akademik çalışmaları temel alarak ve ilişkili alanlardan gönderimler yaparak elde ettiğim kişisel bilgi birikimim, düşünce sistematiğim ve bakış açılarım sonucunda ortaya çıkan eğilimler ve yönelimleri işaret ettiğini belirtmek isterim.
Üçüncü husus yazının ölçeği ile ilgili. Açıklamaları çok daha öz ve kısa olarak anlatmak istedim, ama pek başaramadım. Bu yüzden okuma kolaylığı açısından yazıları iki bölüme ayırarak yayınlayacağım.
İyi okumalar…
İşletme ve Yönetim Alanında Geleceğe Bakış; Eğilimler ve Yönelimler
Düzen Değiştirici/Yıkıcı Teknolojik Yenilikler(Disruptive Technologies): Pazar koşullarını ve davranış tarzlarını altüst edebilen, aktörlerin(rakip, tedarikçi,v.s.) bazılarını saf dışı bırakan teknolojik yenilikler, “Yıkıcı Teknolojik Yenilikler(Disruptive Technologies veya Disruptive Innovations)” olarak adlandırılmaktadır. Gelecek, her alanda gerçekleşebilecek bu tür yıkıcı teknolojik yeniliklerin halihazır pazar yapı ve özelliklerini, iş yapma biçimlerini altüst ederek işletmeler arasında rekabet üstünlüklerinin süratli bir şekilde kaymasına neden olabileceğinin, ve yaşamın sürdürülmesinin büyük, küçük tüm işletmeler için zorlaşabileceğinin, işaretlerini vermektedir.
Uzun dönemde Karmaşık ve Çalkantılı; Kısa dönemde Göreceli Basit ve Dengeli Çevre Ortamı: Görülen o ki iş yapma ve yaşam tarzlarını değiştiren, bir anlamda düzen bozucu yeni teknolojiler, iletişim ve ulaşım alanlarında süratli küresel gelişmeler uzun dönemli eğilimleri ve yönelimleri son derecede belirsiz kılmaktadır. Başka bir deyişle gelecek uzun dönemde büyük bir olasılıkla yüksek düzeyde belirsiz karmaşık ve çalkantılı çevre yapılarından örülmüş bir ortam görüntüsünde olacaktır. Kısa dönemli sektörel eğilimlerin yönü daha belirgin(doğrusal) olup, karmaşıklık düzeyi düzeyi ise nispeten daha düşük kalabilecektir.
Göreceli Basit ve Dengeli Çevrelerde Rasyonel Analizler: Dış çevre özellikleri itibarı ile basit, durgun, dengeli yapıdan, yüksek belirsizlik özellikli çalkantılı çevre yapısına kadar çeşitli kombinasyonlarda oluşabilmektedir. Bu bağlamda öngörülebilir özellikli basit, durgun ve dengeli çevrede faaliyette bulunan işletmelerin rasyonel analiz yöntemleri ile çevresel unsurlar ölçülerek uygun ve doğrusal(lineer) stratejiler geliştirilmesi konusunda çalışmalar önemini devam ettirecektir.
Karmaşık ve Çalkantılı Çevrelerde Sezgisel Modeller: Diğer uçta yüksek belirsizlik ortamında karmaşıklık düzeyi yüksek, çalkantılı ve kaos özelliğine yakın ortamlarda rasyonel yöntemlerle çevre analizleri yapılarak doğrusal(lineer) stratejiler belirlenmesi mümkün olamayacaktır. Stratejiler bu tür ortamlarda genellikle kendiliğinden (emergent) oluşabilecektir. Bu gibi durumlarda lider ve yöneticilerin yaratıcı ve yenilikçi bakış açıları, senaryo teknikleri, stratejik postmodernist modellemeler gibi açılımlardan yararlanılması, ayrıca kurum içinde öğrenme süreçlerinin desteklenmesi ve işletmelerin “öğrenen örgütler” olarak oluşan(emergent) stratejilere karşı refleks vermesi gerekli olacaktır.
Bütünleştirici Stratejik Düşünce Yaklaşımı: Stratejik analizlerde gelecekteki farklı yapı ve özellikteki çevresel ortamlara uygun değişik yöntemlerden bir arada yararlanması görüşü önem kazanmaktadır. Çünkü faaliyette bulunulan dış çevrenin (genel ve sektörel çevre) tüm alt unsurları farklı yapı ve özelliklerde bulunabilmektedir. Dolayısı ile farklı özellikteki alt çevresel unsur analizlerinin doğrusal, doğrusal olmayan, ve sezgisel yöntemlerin kombinasyonu ile ele alınması görüşü sürecektir.
Oluşan Stratejilere Uygun Esnek Yapılar: Karmaşıklık düzeyi yüksek, çalkantılı ve kaos özelliğine yakın ortamlarda niyet edilen ve amaçlanan stratejilerin ötesinde kendiliğinden(emergent) oluşan stratejiler ortaya çıktığında, bu tür stratejilere uygun davranış gösteremeyen işletmeler yaşamlarını sürdürmekte ve rekabet üstünlüğü kazanımında yetersiz kalabileceklerdir. Oluşan (emergent) stratejilere karşı refleks verebilen en iyi yapının zamanında ve hızlı hareket eden esnek yapı olduğu görüşü günümüzde ve gelecekte önemini sürdürerek arttıracaktır. Bu bağlamda esneklik bir üst yönetim davranış biçimi ve işletme yapı türü olarak ele alınarak çalışmalar yürütülecektir.
Esnek Yapı ve Yapılanmanın Temel Unsuru-Dinamik Yetkinlikler: Esnek yapıların en önemli özellikleri işletme üst yönetiminin esnek davranış sahibi olmaları ve işletme yapısının alınacak esneklik davranış kararını gerçekleştirebilecek uygunluk ve yetkinliklere sahip bulunmasına bağlıdır. Bu durum işletmelerin sahip olduğu ama değişen koşullarda önemini kaybedebilecek temel yeteneklerinin ötesinde yepyeni yetkinlikler oluşturabilme kapasitelerine, başka bir deyişle, dinamik yetkinliklerine bağlıdır. Yüksek belirsizlikle baş edebilecek esnek işletme yapılarının işletme içi analizlerle yepyeni açılımlar sağlayabilecek dinamik yetkinlikler (dynamic capabilities) geliştirmeleri önem kazanacaktır.
Esneklik ve Dinamik Yetkinlik Kazanımı için -Öğrenen İşletmeler: Yaşamın devam ettirilmesi ve rekabet üstünlüğü kazanımında doğrusal veya doğrusal olmayan stratejik çalışmaların devam edeceğini, ancak yıkıcı teknolojik yeniliklerin gerçekleşeceği yüksek belirsizlik özelliği taşıyan çevre yapısında stratejik esnekliğin daha da önem kazanacağını belirtmiştik. Esneklik işletme içi sistem düşüncesi yaklaşımı ile “öğrenme” sürecinin etkinliği ve yönetilmesi sonucu işletmenin kazanacağı dinamik yetkinliklerle ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile işletmelerin “öğrenen işletme” olabilmeleri için gereken kurum kültürü ve ilişkili faaliyetler daha da önem kazanacak ve geliştirilecektir.
İşletme ve Yönetim çalışmalarında gelecekteki eğilim ve yönelimler konusunda açıklamalarımıza, aynı başlığı taşıyan bir sonraki yazımızda(2.Bölüm) devam edeceğiz.