İşletme yönetimi alanında, hemen hemen her kurumda işletmelerin etkili ve verimli yönetimini gerçekleştirecek bir üst yönetim organı olan yönetim kurullarının oluşumu, seçimi, görev ve davranışları ile ilişkili çalışmalar her zaman ilgi konusu olmuştur.
Oluşturulan yönetim kurul üyelerinin, hemen seçim ertesinde çekilen ve yayınlanan gerek bireysel, gerekse grup olarak fotoğrafları, o kurulların ve üyelerin hakkında izleyicilerin algısı ile oluşan sembolik bir gösterge olabilmektedir.
Hatta fotoğrafı dikkatle inceleyenler, daha da ileri gidip, o resimde yer alanların tutum ve davranışları hakkında kendilerince bir yargı geliştirebilmekte, oluşturdukları sübjektif önyargılarla işletmenin gelecekteki performansı hakkında görüşler dahi ileri sürebilmektedirler.
Peki… Yönetim kurullarının bir organ olarak tutum ve davranış tarzlarını sergileyebilecek daha objektif kriterlere dayanarak resmi çizilebilir mi?.. Böyle bir resmin çizilmesi halinde o resme bakarak söz konusu yönetim kurulunu, üyelerinin özellikleri ile tanımlayabilmek ve davranış eğilimlerini belirleyebilmek mümkün olabilir mi?..
Büyük bir şairimiz, yine büyük bir ressam olan dostuna yazdığı şiiri ile ‘…Sen mutluluğun resmini yapabilir misin dostum?..’ diye sormuştu.
Dostu olan ressamın o’na yine bir şiir vasıtası ile verdiği cevap bu yazının sonunda…
Ben kendi alanımız olan işletme yönetimi ile ilgili olarak şimdiden açıklayayım…
Son yıllarda yönetim kurullarının bir organ olarak özellik, tutum ve davranış tarzlarını resimleme ve grafik şekillendirme çalışmalarına rastlanmamaktadır… Ama 1970’li yıllarda bu konuda resimleme ve grafik şekillendirme çalışmaları yapıldığını da belirtmek isterim.
Bu yazımız sözü edilen yıllardaki önemli bir çalışmadan kaynak alınarak kaleme alınmıştır.
Yönetim kurulunun bir organ olarak özellik, tutum ve davranış tarzlarını gösteren resminin yapılabilmesi konusunda nostaljik bilgi edinmek isteyen meraklı meslektaşlarıma iyi okumalar dilerim.
Yönetim Kurulu(YK): Genel Bilgiler
Pay sahibi sayısının artması sonucunda her pay sahibi yönetimde bulunamayacağı için, işletme pay sahipleri tarafından vekalet ilişkisi ile görevlendirilen yönetim kurullarınca yönetilir. Burada söz konusu olan, yönetim kurullarının(YK) bir vekil olarak, onları seçen ve görevlendiren asıl hak sahiplerine karşı sorumlu biçimde işletmeyi yönetmesidir.
Dar anlamda YK görevleri; (a) işletmenin politikasını tespit etmek, (b) Sorumlu üst yöneticileri/murahhas yöneticileri seçmek, ve atamak, (c) politikaların üst yönetim tarafından uygun yönetilip, yönetilmediğini izleyebilmek maksadı ile denetlemektir.
Geniş anlamda YK görevleri ise, (a) Yasal konuları takip etmek, gereklerini yerine getirmek, finansal tabloları düzenlemek ve analiz etmek (yasal görevleri), (b) Politika ve stratejileri belirlemek ve izlemek, üst yöneticileri seçmek ve atamak, performans değerlemelerini ve denetimini yapmak (yönetim görevleri), (c) Paysahiplerinin bilgilendirilmesi, katılımı konusunda etkin iletişimi sağlamak, işletmenin gelecekte varlığını sürdürebilmesi ve değer kazanımını sağlamak, ilgili ödemeleri adil ve zamanında yapmak (paysahiplerinin hakları ile ilgili görevleri), (d) Resmi makamlar, müşteriler, tüketiciler, yakın veya uzak çevresel paydaş haklarının korunması (paydaşların haklarına ilişkin görevleri), (e) Toplantı tutanakların uygun şekilde tutulması, gerektiğinde yeni üye seçimi ve atanması, üyeler arasında işbölümü ve görevlerin belirlenmesi ve atanması, toplantıların uygun bir şekilde yapılması ve kararların alınması (çalışma yöntemleri ile ilgili görevleri).
Doğal olarak yukarıda belirtilen görevler daha da fazla çeşitlendirilebilmekte ve detaylandırılabilmektedir.
Bazı büyük ortakların çoğunluk paysahibi olarak bulunduğu işletmelerde egemenlik ve kontrol, hâkim grup olan büyük pay sahiplerinindir. YK onların kontrolu altında görev yapar.
Pay sahipliğinin dağılmış olması, yani hâkim hissedar grubunun bulunmadığı durumlarda ise, yönetim kurulları, kendi organize ve kontrol ettikleri genel kurul toplantılarında, dağılmış pay sahiplerinden sağladıkları oylarla vekil olarak seçilmekte ve daha sonra da işletmenin egemenlik ve kontrolunu elde etmektedirler.
Bu durumda bir vekil olarak görev yapan yönetim kurulları işletmenin asıl hak sahipleri olan pay sahipleri ve diğer ana/birincil ve ikincil paydaş grubun çıkarlarının yanında veya ötesinde kendi çıkarlarına ve amaçlarına göre işletmeyi yönetebilmektedir.
Bu durumda yönetim kurullarının yapısı ve bileşimi daha farklı bir önem kazanmaktadır.
YK Yapısı ve Bileşimi
Çeşitli ülkelerde yönetim kurulları farklı yapılarda bulunmaktadır. ABD, İngiltere, Japonya gibi ülkelerde tek-kademeli yönetim kurulları görev yapmaktadır. Bu tip yönetim kurulları asıl hak sahipleri adına vekil olarak işletmenin tüm anlamı ile yönetimini üstlenmişlerdir. Yönetim kurulu üyeleri, işletme içinden veya dışından seçilebilmektedir.
Almanya, Hollanda, Finlandiya gibi ülkelerde yönetim kurulları iki-kademelidir. İşletmenin normal yönetim işlevlerini üstlenen yönetim kurulunun (management board) yanında, onların seçimini ve atamasını yapan, izleyen ve yönlendiren, genellikle işletme dışındaki bağımsız üyelerden kurulu bir yönetim izleme/denetim kurulu (supervisory board) bulunmaktadır. İki-kademeli kurullarda, dikkat edileceği gibi, alışılmış tek-kademeli yönetim kurullarının güçleri ve görevleri, farklı iki kurul arasında dağıtılmıştır.
Yönetim kurullarında gerçek kişi üyeler görev yapar. Etkili görev yapılabilmesi, görev yapan üyelerin kişisel özelliklerine ve yetkinliklerine bağlıdır. Üyelerin bir kısmı, işletme içindeki yöneticiler arasından seçilirler. Bunlar iç üyeler olarak adlandırılan ve genellikle üst yönetimin bir üyesi olarak bağımlı karar verebilen üyelerdir.
Diğer bir kısım üyeler işletme dışından seçilirler ve dış üyeler olarak adlandırılırlar. Bu üyeler, doğal olarak, kendilerini seçen paydaş gurubunun temsilcisi olarak, ama üst yönetimin pek fazla etkisi altında olmadan, onlardan bağımsız olarak, özellikle kendi uzmanlık alanları ile ilgili, karar ve yönlendirme yapabilen üyelerdir.
Üyelerinin Özellikleri ve Sağladıkları Yararlar itibarı İle Yönetim Kurullarının Değerlendirilmesi
Yönetim kurullarının yaptıkları görevler dolayısı ile işletmeye sağladığı yararların tanımlanması ve bir organ olarak tutum ve davranışlarının ölçülmesi konusunda yapılan çalışmalar çok fazla değildir.
Robert K.Mueller, yönetim kurulunu oluşturan üyelerin özellikleri itibarı ile 11 adet kriter oluşturmuş ve bu kriterleri ‘Başarısız-Normal-Mükemmel’ olarak ölçerek, kurulun performansını ölçmeye çalışmıştır. Bu bağlamda kurul üyelerini; kişisel yetenekleri, temsil yetenekleri, etik ve ahlaki özellikleri, bağımsız olup olmadıkları, deneyimleri, mesleki yetkinlikleri, kararlarda katılım düzeyleri, liderlik özellikleri, uzman komite faaliyetleri itibarı ile ölçerek, sözkonusu kurulun bir organ olarak performansını değerlendirme çalışmalarını yürütmüştür.
Edward Mc Sweney işletmelerin üst yöneticilerinin özellik ve davranışları ile ilgili 15 faktör içeren bir sınıflama sistemi geliştirmiş ve bunlarla üst yönetim kurullarının performansını yine bir organ olarak değerlendirmeye çalışmıştır.
Amerikan Yönetim Enstitüsü(AIM) 300 adeti aşkın sorudan oluşan bir anketi işletmelerin kilit yöneticilerine göndermiş ve elde edilen cevaplar uzmanlarca 10 faktör grubunda sınıflandırılarak toplanan puanlarla üst yönetici ve organların değerlendirmeleri yapılmıştır.
Üyelerinin Ölçülebilir Özellikleri itibarı İle Yönetim Kurulunun Analizi; Vance Metodu
Alanda önde gelen uzmanlardan Stanley C. Vance 1968 yılında ‘The Corporate Director-A Critical Evaluation’ adlı kitabında yönetim kurulu üyelerinin ölçülebilir özellikleri yardımı ile görev yaptıkları yönetim kurulunun bir organ olarak bütünsel tutum ve davranış analizinin yapılabileceği bir model geliştirmiştir.
Ayrıntılı bir model olan bu çalışmanın bilgilendirme amaçlı kısa ve özet bir açıklaması aşağıdaki paragraflarda yer almaktadır.
Vance çalışmasında YK üyelerinin tanımlanabilen ve ölçülebilen 8 özelliğini ele almış ve bu ana faktörlerin ölçülmesi ile kurulun bütünsel bir analizinin yapılabildiği bir modeli oluşturmuştur.
Kurul üyelerinin tanımlanabilen, sayılandırabilen ve ölçülebilen 8 ana faktör aşağıdadır:
Teknik Uzmanlık(TU) faktörü üyenin işletmeye yarar sağlayacak iş ve görevlerin gerçekleştirilmesinde teknik beceri, yetenek ve mahareti ile ilgili, mesleki eğitimi ve işbaşında kazandığı deneyim sonucunda kazanmış olduğu bir faktördür. Bu faktör ile ilgili puanlar kişinin mesleki teknik iş ve görevleri ile ilişkili eğitim ve deneyim süresi ile belirlenmektedir.
Yönetim Deneyimi(YD) faktörü üyenin yönetsel becerileri ve yetkinlikleri ile ilişkili faktörlerdir. Bu faktörlerle ilgili puanlar da üyenin sorumluluk taşıdığı yönetsel mevki düzeylerine göre, halihazır ve geçmiş deneyim ve hizmetleri süresi göz önüne alınarak belirlenmektedir.
Özel Ekonomik Hizmetler(ÖEH) faktörü üyenin görevi ve sorumlulukları haricinde sahip olduğu kişisel veya kurumsal ilişkileri ve diğer imkanları ile işletmeye yarattığı faydalardır. Özel ekonomik hizmet faktör puanları işletme için önemi haiz konular göz önüne alınarak kararlaştırılır.
Ekonomik Kültür Genişliği(EKG) faktörleri üyenin görev yaptığı işletme sektörünün içinde ve dışında genel ekonomik konularda bilgi ve kültür derinliğine sahip olması durumunu ifade eder. Bu faktörün puanlaması eğitim ve mesleki bilgi dışında genel ekonomik konularda ilişkisel ve uzmanlık yetkinlikleri ile belirlenmektedir.
Görüntü(GNT) faktörü üyenin içinde faaliyette bulunulan toplumdaki görüntüsü ile ilgilidir. Bu faktör üyenin yerel, ulusal ve uluslararası çevrelerde gönüllü veya resmi görevleri, toplum nezdinde olumlu kabul gören faaliyetleri sonucu oluşmakta ve belirlenmektedir.
Varlık Etkisi(VE) faktörü üyenin görev yaptığı işletmenin sahip bulunduğu özvarlık veya aktiflerinin büyüklüğü sonucu oluşmaktadır. Büyük işletmelerde görev yapan üyelerin varlık etkisi puanı yüksek olabilmektedir.
Girift üyelik İlişkileri(GÜ) faktörü yönetim kurulunda görev yapan iki veya daha fazla üyenin, görev yaptıkları yönetim kurulu dışında da işbirliği ve ilişkide bulunarak destekleyici ve katkı sağlayıcı(interlocking) durumları ifade etmektedir.
Özvarlık(ÖZV) faktörü üyenin görev yaptığı işletmede kendisinin veya ailesinin sahip bulunduğu özvarlık hisse değeridir. Bu değer yüzde olarak değil mutlak para değeri esas alınarak ölçülmektedir.
Yukarıda açıklanan ana faktör puanları modelde kapsamlı olarak açıklanan alt faktörler itibarı ile bilimsel yöntemlerle hesaplanmakta ve oluşturulmaktadır.
Yönetim kurulunda görev yapan her üyenin işletmeye sağladığı ‘değer’ ise, kendisinin sahip bulunduğu sekiz özellik ana faktörüne göre verilen puanların toplamına eşittir.
Sekiz özellik itibarı ile modelde açıklanan yöntemlerle hesaplanan ana faktör puanları her üye için yatay ve dikey olarak toplanır.
Dikey toplam rakamının ana faktör sayısına bölünmesi ile bulunacak % rakam ise sözkonusu ana faktörün nisbi önemini göstermektedir. Hesaplamalarda ve modelde nisbi önemin kullanılmasının nedeni çeşitli işletmelerin yönetim kurullarının, veya aynı işletmenin çeşitli dönemlerdeki yönetim kurullarının birbirleri ile kıyaslanabilmesini kolaylaştırmasından dolayıdır.
Sekiz ana faktöre verilen nisbi % puanlar grafik olarak çizilebilmektedir. Nisbi % rakamlarla grafiğe aktarılan sekiz ana faktör, toplam değeri 100 olan sekiz köşeli(octagon) bir grafik oluşturmaktadır. Çizim ve görüntü analizinin kolaylığı açısından öncelikle çizilecek dikey çizginin üst noktası 1 ve 8 numaralı faktörlerin birleştiği; alt noktası ise 4 ve 5 numaralı faktörlerin birleştiği nokta olarak belirlenmektedir.
AĞIRLIKLAR
TU ve YD ana faktörleri genellikle en uygun mal ve hizmet üretilmesinde yararlı mesleki bilgi ve deneyimi gösteren iki ana faktördür. Bu nedenle bu iki faktör toplamı Mamul Ağırlık(MamA) olarak adlandırılmaktadır.
ÖEH ve EKG ana faktörleri adlarından anlaşılacağı üzere üyelerin ilişki yetkinliklerini göstermektedir. Bu nedenle bu iki faktörün toplamı Meslektaş Ağırlık (MesA) olarak tanımlanmaktadır.
GNT ve VE ana faktörleri büyüklüğü toplumun üyelerle ilgili önem derecesi ile ilgilidir. Bu nedenle Toplumsal Ağırlık(TopA) olarak adlandırılmaktadır.
GÜ ve ÖZV faktörleri üyelerin kişisel varlık ve ilişkileri ile ilgili faktörlerdir. Bu ağırlık toplamları da Şahıs Ağırlık(ŞahA) olarak adlandırılmaktadır.
EĞİLİMLER
Mamul Ağırlık(MamA) ve Şahıs Ağırlık(ŞahA) puanları yönetim kurulunun Yönetim ve kontrola yönelik olarak oluşturulduğunu,
Meslektaş Ağırlık(MesA) ve Toplum Ağırlık(TopA) puanları yönetim kurulunun Prestij /İtibar sağlamaya öncelik verilerek oluşturulduğunu ifade etmektedir.
İŞLEVLER
Mamul Ağırlık(MamA) ve Meslektaş Ağırlık(MesA) puanları yönetim kurulu bileşiminin Ekonomik İşlev gözönüne alınarak oluşturulduğunu,
Şahıs Ağırlık(ŞahA) ve Toplumsal Ağırlık(TopA) puanları yönetim kurulu bileşiminin Yasal-Sosyal işlevler gözönüne alınarak oluşturulduğunu ifade etmektedir.
Bir örnek verebilmek maksadı ile farazi olarak oluşturulmuş ve puanlanmış ALFA ve BETA işletmelerinin yönetim kurullarının kıyaslaması yapıldığında;
ALFA yönetim kurulu daha yönetim/kontrol eğilimli(75’e karşı 47); BETA yönetim kurulu daha prestij /itibar eğilimli (53’e karşı 25) bir görüntü vermektedir.
Her iki işletme yönetim kurulunun ekonomik ve yasal sosyal işlev rakamlarının birbirine yakın ve benzer olduğu açık olarak görülmektedir.
ALFA yönetim kurulu TU ve YD baskın faktörlü mamul ağırlığa(37) sahip;, BETA yönetim kurulu GNT ve VE baskın faktörlü toplumsal ağırlığa(28) sahip bir görünüm göstermektedir.
Görüntüsel bir şekil olarak da çizilen grafiklerin daha kapsamlı incelenmesinde, yönetim kurullarının bir organ olarak özellik, tutum ve davranış eğilimleri açık olarak fark edilebilmektedir.
Diğer bir şekilde yer alan üç işletmede farazi olarak belirlenen faktör puanları ile ortaya çıkan yönetim kurulu resimleri de, görüleceği üzere farklı görüntüler vermektedir. Bu görüntülerin yorumlanması ile işletmelerde görev yapan yönetim kurullarının özellik, tutum ve davranış eğilimleri hakkında yorumlar yapılabiinmektedir.
Daha önce belirttiğimiz gibi bu yazımızın kaynağı olan Vance çalışması metod hakkında oldukça geniş ve kapsamlı ölçümlemelere yer veren bir çalışmadır. Kısa bilgilendirme amaçlı bu yazımızda ise ölçümleme detaylarına ve alt faktör hesaplamalarına yer verilmemiştir. Bu nedenle konu hakkında daha geniş bilgi almak isteyen meslektaşlarımızın aşağıda belirtilen temel kaynak ve benzeri çalışmalara başvurmalarını öneriyoruz.
Yazının başında belirttiğimiz bir hususu tekrarlamak isteriz.
Yönetim kurullarının bir organ olarak özellik, tutum ve davranış eğilimlerini gösteren resimlendirme ve grafik şekillendirme konusunda son yıllarda belirgin bir çalışma ve ilgi görülmemektedir.
Ama nostaljik duyarlılıkla ele aldığımız bu konuya meslektaşlarımız tarafından gerekli ilgi gösterilirse, yönetim kurullarının bir organ olarak özellik, tutum ve davranış tarzlarının ve eğilimlerinin resminin çizilebileceği veya grafik şekillendirmesinin yapılabileceği mümkün gözükmektedir.
……………………
Mutluluğun resminin yapılması konusuna gelince…
Büyük şairimiz Nazım Hikmet (1902-1963) aşağıda birkaç dizesini verdiğimiz ‘Saman Sarısı’ adlı uzun şiirinde, değerli ressamımız Abidin Dino’ya (1913-1993) “Bana mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin ?..” diye sorar.
………
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?..
İşin kolayına kaçmadan ama…
Gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil.
Ne de ak örtüde elmaların,
Akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı balığın.
…Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?..
………
Abidin Dino mutluluğun resmini yapamadı/yapmadı, ama aşağıda yine birkaç dizesini verdiğimiz ‘Mutluluğun Resmi’ adlı uzun şiiriyle Nazım’a şöyle seslendi…
………
Bağrımıza bassaydık seni Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini.
Başında delikanlı şapkan,
Kolların sıvalı, kavgaya hazır.
….
Ve dolaşsaydık Türkiye’yi
Bir baştan bir başa.
Yattığımız yerler müze olmuş,
Sürgün şehirler cennet.
…
İşte o zaman Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini…
Buna da ne tual yeterdi,
Ne boya…
YARARLANILAN TEMEL KAYNAK: Vance, Stanley C.; The Corporate Director: A Critical Evaluation; Dow Jones-Irwin Inc.; Illinois; 1968; Ayrıca Bkz.; Vance, Stanley C.; Corporate Leadership; Boards of Directors and Strategy; McGraw Hill; 1983